Daha az eşya, daha çok bağ!

(Türetim Ekonomisi’ni duydunuz mu? dünden devam)

70’lerde dünya genelinde ortaya çıkan “Moins de biens, plus de liens” akımını, böyle çevirdim. “Gönüllü sadelik: yeni bir sosyal anlaşma” demişler, ne kadar tanıdık değil mi, 50 yıllık sadeleşe-me-mizi yüzümüze vurması dışında bir sorun yok!

Liegey “büyümemeye”ye dört seviyede ulaşabileceğimizi söylüyor. Öncelikle kişisel seviyede “tutumlu bolluk” (frugal abundance) öneriyor. Sonra kolektif düzeyde mahallelerimizde alacağımız inisiyatifler gelebilir. Ardından daha geniş ölçekte sesimizi duyurma (direniş diyor kendisi). Son seviyede ise akademisyen, entelektüellerin katılımıyla politika yapıcıların eyleme geçmesi.

Erinch Sahan kariyerini sosyal girişimleri, kooperatifleri ve kâr öncelikli iş modellerine diğer alternatifleri anlamaya ve tanıtmaya çalışarak geçirmiş eski bir kurumsal yönetici şimdi ise öğretim görevlisi, konuşmacı, podcast yayıncısı ve yazar.

Erinch iş dünyasını Donut Ekonomisi ile tanıştırmaktan sorumlu aynı adlı organizasyonda. Gördüğünüz gibi ona adıyla hitap ettim, 6 yaşında ayrıldığı ülkesinden hiç kopmamış vatanseverlerden kendisi.

Model adını ekonomik faaliyetlerin gezegenimizin ekolojik sınırlarını tasvir eden bir çevresel tavan ve insanların temel yaşam standartlarını sağlamak için gereken minimum koşulları ifade eden bir sosyal taban arasında kalan bir “doughnut” veya simit şeklinde gösterimine dayanıyor. Bunun detayına girmek yerine iki temel mesajın altını çizmek istiyorum.

Mevcut ekonomik sistemi bozucu (doğayı, uzun vadeli düşünmeyi, kültürel ve sosyal sermayeyi vb) ve bölücü (gelir uçurumları ve kutupları yaratan, tüketmeyi körükleyen mutluluğu çalan vb) olarak tanımlıyor. Bunun yerine yenileyici (yenilenebilir enerji, atıkların minimize edildiği ve dönüştürüldüğü vb) ve bölüştüren (ekonomik, sosyal ve çevresel adaleti yeniden tanımlayan, yerel toplulukların güçlendirilmesini sağlayan vb) bir yapı öngörüyor.

Bunun hayata geçen örneklerini de paylaştı. Örneğin Fairbnb, Airbnb modelini gelirinin yarısını yerel topluma geri döndürerek uyguluyor. Lush (sabunlarını bilirsiniz) Fair Tax gözetiyor, yani vergisini azaltmaktan kaçınıyor, şirketin ise yarısı ailenin, yarısı çalışanların.

Sonra şirketlerin tasarımını nasıl masaya yatırdıklarını anlattı. Şu beş başlıkta:
Amaç: Şirketin faaliyetlerinin sadece kar amacı gütmek yerine, sosyal ve çevresel hedeflerle uyumlu olması
Ağ: Şirketlerin, benzer amaçları paylaşan diğer kuruluşlarla işbirliği ve ortaklık yaparak daha geniş bir etki yaratmayı hedeflemesi
Yönetim: Şirketin karar alma süreçlerinin şeffaf, katılımcı ve adil olmasını sağlayacak yönetim yapılarının oluşturulması.
Sahiplik: Şirketin mülkiyet yapısının, sürdürülebilirlik ve toplumsal hedeflere hizmet edecek şekilde düzenlenmesi.
Finansman: Şirketin, etik ve sürdürülebilir kaynaklardan finansman sağlaması ve bu finansmanı toplumsal ve çevresel fayda sağlayacak şekilde kullanması.
(Devamı: peki insan doğası buna uygun mu?)

Bunu paylaşın
Tartışmaya katılın

Okumaya devam edin