OK Boomer! Herkes GPT-4o paylaşırken ben Google’dan bir örnek vereyim.
Sundar Pichai Google Assistant’ın bu marifetini sahnede sunduğunda takvimler 7 Mayıs 2018’i gösteriyordu.
“Mm-mmm” falan diyerek konuşan asistan kuaför salonu ile randevu ayarlıyor, kısa bir hizmet için mi gibi sorulara yanıt veriyordu. Sonraki örnekte asistan bir Çinli (İngilizcesi mükemmel olmayan aksanlı biriyle) restoran çalışanıyla karmaşıklık içeren bir sohbeti pek güzel idare ediyordu.
Geçen 6 yılda bu özellik hayatımıza girmedi. Hoş; berberimi ara, şu saatler uygun mu, deyinceye kadar ben ararım. Asıl daha büyük dertlerin peşindeyiz.
ChatGPT 4 bana birçok konuda yardımcı oluyor ama hala podcastimi kendim editliyorum, ona benimmiş gibi bu işi nasıl yapabileceğini anlatabileceğimi sanmıyorum. Dinleyenlerin neye takılabileceğine inandığımı anlatabilsem de güvenebileceğimi sanmıyorum.
Potansiyel müşterilerime kendi hizmetlerimi nasıl anlatabileceğim onları nasıl ikna edebileceğim konusunda da bir beklentim yok. Bana bir web sitesi de yapsa, 1000 kişiye mail de atsa bir faydası olur mu, sanmıyorum. Olay çok karmaşık!
Oğlumu önümüzdeki sene LGS’ye hazırlanmaya başlaması için de iknaya bana yardımcı olabileceğini sanmıyorum.
Ama kimya, biyoloji ve fizikten oluşan sorunlara çözüm bulmasını bekliyorum. Kanserin canına okusun, bize bedava enerji yaratsın diye sabırsızlanıyorum.
Yani işin içinde insan olduğu sürece bir beklentim yok. Hırs, açgözlülük, çıkar… bunların formülünü bence yazamayacaklar. Makine mış gibi yapacak, insanın zaaflarını bildiği için ona oy attıracak, alışveriş yaptıracak ama iki insanın arasını bulamayacak.
Yarın akşam sinema kulübümüzde “Her” filmini, “makine aşk’ın kodunu kırabilir mi”yi konuşacağız. Bekleriz!