Bugün ayın son Çarşambası, günlerden Değer Yaratmanın Formülü | Podcast Kitap Kulübü günü!
Ursula K. Le Guin’in Mülksüzler adlı kitabını konuşacağız. Wiki kitabın konusunu şöyle özetliyor:
Konu ‘Anarres’ ve ‘Urras’ adlı bir ikili dünya sisteminde geçer. Anarres Odo’cu anarşistlerin, Urras ise kapitalist ve devletçilerin dünyasıdır. Hikâye Shevek adlı bir Anarresli’nin Urras’a gidişiyle başlar.
Le Guin, Mülksüzler için “ikircikli ütopya” ifadesini kullanır. Bunun en önemli nedeni, romanın, bir ütopyadaki ideal toplum veya ideal yaşam resmini yaratmamasıdır. Anarres, anarşist bir idealle yaşayan bir toplumu resmeder; ancak Anarres kurak, verimsiz ve zor yaşam koşulları sunan bir dünyadır. Urras da aksine verimli toprakları olan ve kolay yaşama olanakları sağlayan bir dünyadır; ancak burada da kapitalist ve totaliter bir rejim süregelmektedir. Ayrıca Anarres’te Shevek’in bilimsel merakı sonucunda keşfettiği bir teorinin yayımlanması, Urraslılar’ın işine yarayacağı gerekçesiyle reddedilir. Keza, Shevek’in, kitabın sonunda öğrenildiği üzere, Urras’a gitme nedenlerinden biri de budur. Bu bağlamda ne anarşist bir ütopyadan ne de devletçi bir ütopyadan bahsedilemez.
***
Yazar Bülent Somay’ın kitabın son sözünde bahsettiği gibi, birbirinin ay’ı konumundaki iki dünya. Le Guin bu dünyaları adlandırırken birkaç kelime ve ses oyunu yapmış. “Anarres” bir yandan Anarşi’yi (anarşi=başsızlık; Yunancada arche: baş; ana- öntakısı ise olumsuz iyelik, -sız demek) çağrıştırırken, bir yandan da “şeyleri” mal ve mülkleri olmayan anlamına geliyor (Latincede res: şey, nesne).
Kapitalist ve devletçilerin dünyası “Urras” ise, öncelikle ABD ve SSCB’nin harflerinden devşirilmiş (USA ve USSR). İlk iki harfi olan Ur- ise, Almancada ilk, kaynak, başlangıç anlamına gelen bir öntakı. Bu anlamda Urras, Anarres’e giden göçmenlerin kaynağı, ikili gezegen sisteminindeki hayatın başlangıç noktası, eski dünya.
Kitabı okurken kapitalizmin dünyasında Sovyetler’in de izini bulacaksınız, o yüzden şaşırmayın.
Bakalım okuyanlar neler hissetmiş, yeni bir dünya mümkün mü, “ev”imizi terketmeden de bunu becerebilir miyiz acaba? Şu mülklerimizden kurtulsak mı, biri bizi buna zorlamadan da bu mümkün mü? 😏
Resim: Ben bugün böyle bir arka plandan katılıyorum. Sizi de (üye değilseniz) şuradan beklerim.