Bitkisel süt ürünleri markası İsveçli Oatly’den bahsetmiştim bir yazımda. 2012 yılında yeni CEO, 30 yıllık küçük işletmeyi silkeleyip süt endüstrisine cepheden taaruza geçmeye karar verdiğinde, bir kreatif direktör işe alıyor ve pazarlama departmanını lağvederek bir yaratıcı ekip kuruyor. Pazarlamacıları çok garantici (risksavar) buluyormuş, bu anlamda hak veriyorum.
Şu an şirket değeri bir milyar doların üzerinde, bitkisel alternatif olarak endüstriye yön veriyor, hatta geçtiğimiz yıl bir İngiliz üreticisine “Pureoatly” marka tescili ihlali davası açtı. Büyük olay oldu, küçük işletmenin sempatizanları “Davut Golyat’a karşı” benzetmeleri yaptılar, yüzbin imza topladılar vs, ve mahkeme bir ihlal olmadığına karar verdi. Oatly olayı vakur ile karşıladı hatta fckoatly.com diye bir sayfa bile açtı, eleştirileri göğüslemek ve kendini savunmak için. Kaç şirket buna cesaret edebilir bilmiyorum ama hayranlık verici. Bu arada ben de bir esinlenme gördüm ama Oatly’nin yerinde olsam dava etmezdim. Onlar da önce güzellikle anlattık ama yapıcı bir diyalog şeklinde devam etmediği için dava etmek zorunda kaldık diyor. İşte ister insan ol, ister işletme, “büyüyünce” mutlaka bir arıza çıkarıyorsun.
Bu uzun girişi yaptım ama asıl takıldığım konu, markanın çıkardığı Türk Yoğurdu. “Aslında Türk yoğurdu olmaktan epey uzak; bir kere sütten yapmadık, ikincisi Edirne’nin bizim Landskrona’daki tesislerimize uzaklığı 2461km. Ama bu yumuşak ve kremamsı, yoğun kıvamlı, ferahlatıcı bir tadı ve hoş bir ekşiliği olan ürünün yaptığımız en iyi ürünlerden biri olduğu gerçeğini değiştirmiyor” diyorlar. Ambalajın üzerinde İsveççe yulaf anlamına gelen “Havre” yazıyor, (Türkçesi olsa Yulafurt olabilirdi herhalde), Turkkilainen ise Türk usulü olduğuna işaret ediyor. Ama altında da bir Alaaddin’in sihirli lambası var. Bu mudur Türklük?
Türk Hava Yolları dünyanın en çok noktasına uçan havayolu olsun ama seni uçan halıyla ansınlar!
Doğulu olmakta sorun yok, Batı bizi mistik bulabilir ama Arap masalı da değiliz yani!
Siz ne görmek isterdiniz bu ambalaj üzerinde, Türk olmayı çağrıştıran? (Aman lütfen fes demeyin, zaten ambalaj ters bir fese benziyor!)
Bu arada Yunan yoğurtları da var; bir tas ve bir kaşık resmi. O bir kategori adı olmuş, bizimkisi fantezi!