Dr.Hüseyin Güler, bu hafta yaptığımız söyleşide Acer’in kurucusu Stan Shih’in 90’larda ortaya attığı tebessüm eğrisinden bahsetti.
Resimde gördüğünüz gibi katma değer bir ürünün fazlarının üretim öncesi, sırası ve sonrası olarak incelendiğinde 70’lerde daha daha dengeli dağılıyor. Yıllar içinde gelişen teknoloji üretimi giderek daha verimli ve ucuz hale getirerek bir nevi eğriye ortasından bastırıp katma değerin ağırlığını üretim öncesine ve sonrasına kaydırıyor. Şirketler (veya ülkeler) artık üretimle zenginleşemiyorlar, değer arge’de, tasarımda veya markalaşmada, ürünü/hizmeti müşterisine ulaştırmada, marka deneyimi dediğimiz müşterinin o ürün/hizmete ödediğinden kat be kat fazlasını haz olarak almasını sağlamakta.
Ülke olarak (birey olarak demiyorum) atacağımız adımlar iki yoldan birine bizi götürecek. Kıt kanaat kendi yağıyla kavrulan, geçinip giden bir ülke ya da zenginleşip, refah içinde yaşayan bir ülke.
Bu küçük notu yazarken okudum iki güzel makale var, aşağıda linkini veriyorum.
Dr.Hüseyin Bey’le yaptığımız söyleşiyi podcast bölümünden dinleyebilirsiniz.
Selin Arslanhan küresel değer zincirinde yerimizi almak için akıllı uzmanlaşmanın öneminden bahsediyor (resim de bu makaleye ait)
https://www.dunya.com/kose-yazisi/deger-zincirinin-en-degerli-asamasi-uretim-degildir/407801
Güven Sak ise Türkiye’nin sanayi devriminde kaçırdığı treni AI ve dijitalleşme ile yakalayabileceğini anlatıyor.
https://medium.com/@guvsak/t%C3%BCrk-sanayiinin-servisifikasyon-problemi-ve-ai-%C3%A7%C3%B6z%C3%BCmleri-bfd9fd3a84a8