Birleşen Sular, Filizlenen Umutlar

Büyük Atatürk’ün şu sözünü bilirsiniz; “Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir.”

Oysa sanatın sesi şu ekonomi ve adalet curcunasında ne kadar cılız kalıyor değil mi?

“Birleşen Sular, Filizlenen Umutlar” sergisi Diageo’nun sponsorluğunda 15 genç çağdaş sanatçının eserlerini Hope Alkazar’da bir araya getirmiş. Kurumsal İletişimciler Derneği de bir resepsiyonla üyelerini bu sergiyi gezmeye davet etmiş. Ben de bir KİD dostu olarak Sevgili Murat Göllü başkanın davetlisiydim.

Genelde ülkemizde köklü ailelelerin sahibi olduğu, kuruluşu Cumhuriyet’in ilk yıllarına giden holdingler ve bazı özel bankalar kültür ve sanata destek olurlar.
Diageo gibi 20 yıl çalıştığım Anadolu Efes de, tiyatroya (yine uzun bir dönem Blues’a) katkıda bulunmuştur. Bir bira şirketinin sürdürülebilirliği için çağdaş yaşama ve onun ayrılmaz parçası olarak gördüğü sanata desteği çok mantıklı değil mi? Ama biraz düşündürücü de…

Tiyatro Kooperatifi’nden YK Üyesi ve Kurumsal İletişim Temsilcisi Vildan Güleç ile tanıştık. Devlet ve belediye tiyatroları dışında özel tiyatroların nasıl yalnız kaldıklarından, yaklaşık 80 özel tiyatronun birbirleri ile dayanışması, güçlenmesi ve yaşatılması için kurdukları bu inisiyatiften söz etti. Tiyatronun ne kadar önemli toplumsal bir işlevi var, insanları düşündürmek ve “diğerleri” ile bağ kurmak…

Diageo Kurumsal İletişim Müdürü Altuğ Ünüvar ve proje danışmanı Zuhal Seker genç sanatçılara desteklemeye önem verdiklerini; yaklaşık 100 tasarım ve güzel sanatlar öğrencisini İstanbul’da ağırlayarak, onların hem bu sergiyi hem de sponsorlarından oldukları İstanbul Bienali’ni yerinde deneyimlemelerini sağladıklarını anlattılar.

Serginin küratörü Sinan Eren Erk amaçlarını şöyle ifade etmiş:

“Hepimiz kamusal alanlar aracılığıyla kentin belleğinde izler bırakırız. Kent, tüm bu hassas bağlantılarla kendi içinde devinen büyük bir beden gibi karşımızda durur. Kentin içinde birbirimizin izlerini kimi zaman bilinçli bir şekilde takip ederiz, kimi zaman da tesadüflerin eliyle dokunuruz diğer yaşamlara. Sanat böyle ortamlarda kendi direncini açığa çıkarır ve bizlere farklı bir yol haritası sunar. Sonunda görürüz ki, birbirine karışan sular gibi, izlerimiz de birleşir ve umut yeniden filizlenir.”

Önümüzdeki sorunları çözmek için geniş bir mutabakat ve işbirliği şart. İşbirliği ise sanki insanımızın kente gelirken unuttuğu bir davranış. O nedenle birbirimizi anlamaya ve birbirimize güvenmeye, bunun için de sanata ihtiyacımız var, hatta belki de bu tek yol!

Bunu paylaşın
Tartışmaya katılın

Okumaya devam edin