13 Kasım’da X’ten çıkma kararını açıklayan The Guardian’ın ardından platformdan ayrılacağını açıklayanların sayısı artmış. “Sağcı karşıtı” Hamburg’un futbol kulübü St. Pauli, Avusturya Havayolları ve İngiltere’nin Dijital Nefretle Mücadele Merkezi de X’ten ayrılacaklarını açıklamış, Aposto’da yazıyordu. Sonra gördüm LeBron James, Werder Bremen de duyurmuşlar ayrılacaklarını.
Exodus (toplu göç) kelimesinin birleşimiyle üretilen “X-odus” (X’i terk) etiketiyle Trump’ın yemin ederek göreve başlayacağı 20 Ocak tarihi için toplu terk çağrıları yapılıyor. Bluesky (Twitter kurucusu Jack Dorsey’in başlattığı girişim) yeni adres olarak gösteriliyor.
Bir de Threads vardı değil mi? Peki Mastodon’u duydunuz mu? O da bir dağıtık ağ modeli. Ücretsiz ve reklamsız. Bağımsız, kullanıcılar tarafından yönetilen sunuculardan oluşuyor ama herkes (engellemediyse) birbirini görüyor.
Mevcut sosyal medya platformlarında en belirgin durum kutuplaşma. Hakarete varan fikir ayrılığı, birbirine tahammülsüzlüğü getiriyor. Elon Musk gibi akıllı, becerikli bir adamla bile oturup iki laf edemeyecek durumdayız. Kendi dili de ayrıştırıcı, Linkedin’de paylaşım yapan birine anında saygısını kaybedermiş. Bu kadar abartmanın ne gereği var! Belki maddi çıkarlar uğruna yapıyor, Twitter’ı da yerin dibine batırıp sonra satın almıştı. Linkedin’e de aynı muameleyi yapar mı, Microsoft bırakır mı, ayrı konu. Hadi bu adam normal değil, bir dahi, kusuruna bakmayalım. Ama herkes bir diğerine had bildirme peşinde, fellik fellik aranıyor.
Elon Musk demişken, adam yakın zamanda hükümette rol üstlenecek. Sputnik’e kaş kaldırıyorduk, Rus hükümetinin yayın organı diye, X ne olacak? Sosyal medya veya yeni medya herkesin sesini duyurabileceği bir alandı, hepten bir propaganda kanalı haline mi geliyor?
Son zamanlarda Linkedin’den de sıtkı sıyrılanları okuyoruz. Ben de yoğun bir içerik üretici olarak adalet duygumu zedelediğini söylüyorum. Sitenin yönetiminde “Like” tokluğuna bizi çalıştıran kötü patron imgesi görür oldum. Ya da kırmızı lolipop gibi çıkan notification’la bizi kandırmaya çalışan niyeti bozuk ahlaksız adam.
Yeni bir sosyal medya tanımlamak lazım. Nefreti ve hakareti bastıran ama farklı bakış açılarını yansıtan, bot olacaksa öylesi olsun. Gelir modeli de değişmeli, insanların sosyal medya kullanımına ceplerinden para vermeleri teşvik edilmeli. Günde yarım saat bedava sonrası paralı olsun mesela. 2 saati de geçmesin içeride kalabileceğiniz süre.
Avustralya’da 16 yaşın altına yasak gelmesi olağanüstü ve güzel bir adım. Bu kontrol zihniyeti yaygınlaşmalı, bu denli bireysel ve toplumsal etkileri olan bir olguya.
Ancak bütün bunları devletlere, hükümetlere de bırakamayız. Sağduyulu aktivistler, kamuoyunda tarafsızlığı veya (bir görüşe değil herkese) muhalifliği bilinen, işi konusunda bilgisi, uzmanlığı tartışılmayan kişilerin oluşturduğu, yürüttüğü STK’ların sistem düzenlenmesine ortak edilmesinin bir yolunun bulunması lazım. (Bunun gibi başka meseleler için bkz: Yapay Zeka tartışmaları)