Eğitim Gelişim sektöründe inovasyona ihtiyaç var mı sizce?
Geçtiğimiz Salı TEGEP Eğitim ve Gelişim Platformu Derneği’nin ilk ideathonunda jüri olarak görev aldım. Katılımcı üniversite öğrencileri onlara mentorluk yapan profesyonellerin de katkısıyla eğitim gelişim sektörü üzerine çalışıp, bir fikir geliştirdiler ve üç dakika içinde bunu sundular. Bizler de fikrin yenilikçiliği, uygulanabilirliği, sürdürülebilirliği ve etkisinin yanı sıra nasıl sunulduğunu puanladık. Sonra jüri olarak toplanıp puanlarımızı gerekçelendirdik ve kalibre ettik. İlk dört neredeyse herkeste ortaktı, farklı bakış açılarıyla beslendiğimizde büyük bir mutabakatla ilk üçü seçebildik.
Ben çok keyif aldım ve gençlerin enerjisi ve fikirleriyle umut tazeledim. Sivil Toplum’un bu görevi, işlevi bence paha biçilemez. Hem kariyerinde belli bir seviyeyi geçmiş, kaçınılmaz şekilde biraz erişilemez olmuş insanlara hayatın başındaki insanlara dokunma imkanı ve şevkini veriyor, hem de kariyerlerinin başında tatlı telaş ve belirsizlik içindeki gençlere bir nebze destek sunuyor. Bu imkanı verdikleri için TEGEP Eğitim ve Gelişim Platformu Derneği ailesine çok teşekkür ediyorum.
Ayrılırken hediye edilen Kurumsal Akademiler El Kitabı ise pastanın üzerindeki çilek gibi oldu.
Ben üniversite eğitiminin giderek akademisyen yetiştirmeye yöneleceğini, 4 yıllık eğitim yerine özel sektörle ilişki içinde bir araştırma ve yaşam boyu eğitim merkezi haline dönüşeceğine inanıyorum. Asıl mesleki eğitimi ise kurumlar verecek gibi geliyor.
Eğer bir kurumsal akademiniz varsa veya kurmayı düşünüyorsanız mutlaka bir kopya edinin. Hazırlayan herkesin aklına sağlık: Şöyle bir ön izleme vereyim başlıkları sıralayıp:
– Kurumsal Akademilere Genel Bakış
– Kurumsal Akademilerin Kurulumu
– Kurumsal Akademiler ve Teknoloji
– Bilgi Yönetimi ve Kurumsal Akademiler
– Kurumsal Akademilerde İşveren Markası ve İletişim
– Kurumsal Akademiler ve İş Birlikleri
– Kurumsal Akademilerde Ölçme ve Değerlendirme
– Kurumsal Akademilerin Gelişimi
– Kurumsal Akademilerin Geleceği