Büyük olasılıkla

Marka amacı pazarlamacıların geçici bir hevesi değil. Araştırmalar tüketicilerin markalardan topluma bir fayda sunmasını giderek daha fazla beklediklerini söylüyor. Markalar da bu beklentiye duyarsız kalamayıp çıkışlar yapıyorlar.

Geçenlerde Buzdağı suları çocuk ölümlerine dikkat çekmek için siyah kapaklı ürünler çıkardığını duyurdu. Bu bence marka tavrının “nasıl olmaması” gerektiğine dair mükemmel bir örnek. Tüketicileri tepki vermeye çağırırken “sessiz çığlığın” sadece şirketin banka hesaplarında “para şıkırtısı” olarak duyulacak olması insanları saf yerine koymak değilse ne, bilemedim. 🤨

Akın Arslan’ın haylayt bülteninde rastladım, Ad Just Brand’deki makalede Dove Canada’nın kampanyasına. Ergenlik dönemindeki genç kızların bedenleriyle ilgili güvensizliklerini ele alarak özgüvenlerini artırmayı amaçlamışlar. Aşağıdaki videoyu çok beğendim ve türkçe altyazılar ekledim.

Geçtiğimiz hafta İNGEV’in ActHuman inisiyatifinde Kadın İstihdamı ve İşgücü: İleri Gitmek için Bir Kılavuz” başlıklı raporunda birinci maddeydi “Kız çocuklarının eğitime erişimi ve devamlılığı” konusu. Bu filmin de teması bu. Tabii kök nedenler çok farklı; bizdeki sorun ailelerin zihniyetlerinden kaynaklansa da, bir ergen genç kız babası olarak, bu dönemde özgüven kayıplarının onların gelişimine ve hayata katılımına ne denli etkileyebileceğini anlayabiliyorum.

Dove bir kişisel bakım ve güzellik ürünleri şirketi. Yine yakın dönemde güzellik endüstrisinin temel kurumlarından “Miss Turkey” tartışmasında da gördük, dış güzelliğin anlamsızca yüceltilmesini. Dove bu konuda “gerçek kadın, gerçek güzellik” kampanyası ile çarpıcı bir söylem üstlenmiş bir firma. Reklamlarındaki sıradan insanların ölçüler dışı saf ve temiz güzelliklerini hatırlarsınız. Güzellik algısına bağlı bir söz söylenecekse bunu sonuna kadar hak eden bir duruşa ve konuyla ilgiye sahip. Bu örneği kusursuz yapan da bu; senin bu amaçla ne ilgin var, senin söylemin ne ve buna neden inanalım? sorularına verdiği güçlü yanıtları. Örneğin “genç kızlar kendinize güvenin” deyip bırakmamışlar, bunun için STK işbirliği ile etkinlik ve psikolojik destek vaadinde bulunuyorlar.

Gönülden dilerim ki Unilever Türkiye de bu kampanyayı Türkiye’de hayata geçirir. Aynı zamanda Orkid’le başka bir kulvardan (voleybol) kadın gücünü sahiplenen ezeli rakip-ebedi dost P&G’ye güzel bir yanıt verilmiş olur. 😉

Ne dersiniz, Türkiye böyle bir kampanyayı hak etmiyor mu, yoksa bize birkaç numara büyük mü?

Bunu paylaşın
Tartışmaya katılın

Okumaya devam edin