Kadınların ekonomik olarak güçlenmesi toplumun yitirdiği sağlığını kazanmasının en iyi yolu.
Kadının işgücüne katılması ekonomik kalkınmayı ateşleyeceği gibi, o ailedeki çocuğun (özellikle kız çocuğunun) daha güçlü ve özgür bir birey olarak yetişmesine imkan verecek altyapıyı sağlayacak. Dolayısıyla ülkenin geleceği için de çok hayati bir konu.
OECD ülkelerinde kadınların iş gücüne katılım oranı %61 seviyesindeyken, Türkiye’de oran bunun yarısından az ve bu ülkeler arasında sonuncu sıradayız. Maalesef son 20 yılda bu konuda bir arpa boyu yol alamamışız. Oysa hepimiz bu konunun giderek daha çok konuşulduğunu fark ediyoruz. Konuşmanın ötesinde birçok inisiyatif alınıyor, kotalar, kadın çalışanlara özel programlar, girişimcilik destekleri vs.
Ama karşımızdaki sorun çok boyutlu; kadınların eğitime erişiminden başlayarak iş yerinde karşılaştıkları ayrımcılık, toplumsal normlar, cinsiyetçi tutumlar, iş yerinde şiddet ve taciz, hukuki ve kurumsal engeller gibi pek çok neden sayabiliriz.
Dün İNGEV öncülüğünde yedi yıldır yürütülen “ActHuman” sosyal kapsama inisiyatifi çerçevesinde hazırlanan “Kadın İstihdamı ve İşgücü: İleri Gitmek için Bir Kılavuz” başlıklı raporun lansmanına katıldım. Bu bilgileri de orada not ettim.
Raporda araştırma sonuçları dışında takip edilecek yol hakkında devlet, özel sektör ve STK’ların yapabileceklerine dair net öneriler ve şu başlıklarda:
1. Kız çocuklarının eğitime erişimi ve devamlılığı
2. Yüksek öğretimde cinsiyete dayalı seçimlerin azaltılması
3. Bakım hizmetleri
4. İkiz dönüşüm (dijital ve yeşil)
5. İş yerinde ayrımcılık ve “cam tavan”
6. Girişimcilik
Ülkenin geleceğini önemseyen herkesin okuması gereken bir rapor ve kılavuz. Yerim kalmadı ama ben de 5 ve 6ıncı madde hakkında görüşlerimi başka bir yazıda aktarmak istiyorum.
Başta INGEV kurucusu Vural Çakır olmak üzere, proje ortağı İstanbul Politikalar Merkezi’ne ve Prof. Dr. Fuat Keyman’a, koordinatörler; Berk Coker’e ve Cana Tülüş Türk,’e, raportörü Esra Durceylan Kaygusuz’a ve tüm emeği geçenlere sonsuz teşekkürler.