Gençler bilebilse, yaşlılar yapabilse

Yanınızdaki kişiye bir insan ömrü kaç haftadır diye sorup, hesap yapmadan durup düşünmeden hemen bir tahminde bulunmasını isteyin. Hadi sorun, ben bekliyorum… ☺️

Oliver Burkeman “4000 Hafta: Ölümlüler için Zaman Yönetimi” adlı kitabın yazarı. 77 yıllık bir ömür 4000 hafta yapıyor, nasıl, tahminler daha uçuktu değil mi?

Gün olarak ifade etseniz 28 bin gün, saat olarak 672 bin saat veya 40 milyon dakika. Yani dakikalar ve saatler hatta günler rahat harcanabilir gibi geliyor da, nasılsa sayıca fazla gibi de… Ama 4000 hafta hem az, hem de hızlı geçecek gibi duruyor. Eh öyle zaten! 😏

Yapmak istediklerimiz arttıkça, hele onlara ulaşmak kolaymış gibi bir yanılsamaya kapıldıkça meşguliyet hissi tavan yapıyor. Herkes çok meşgul. İşler arasında gidip gelmekten hatta “multitasking” yapmaktan geceyi gündüzü, haftanın başını sonunu şaşırıyoruz. Aaa saat kaç olmuş, aaa ne çabuk geldi Pazar akşamı…

Bu meşguliyet hastalığının asıl boyutlarını muhtemelen ölçemiyoruz bile. Çünkü gerçekten en meşgul olanlarımız o araştırmalara katılmaya da zaman bulamıyorlar. 😆

Bir de yaptığımız işlerin çoğu, asıl yapmak istediklerimize ulaşabilmemiz için yolumuzdan kaldırmaya çalıştığımız sevimsiz işler.

Şöyle devam ediyor Burkeman bu yılki Nudgestock’taki konuşmasında; madem yetişemeyeceğimiz kadar iş var, bu yenilgiyi kabul edelim ve o rahatlıkla daha az ama asıl önemli olan işlere konsantre olalım.

İkinci olarak, her teknolojik gelişme işlerimizi daha hızlı halletmemize yardımcı oluyor gibi görünse de, aslında sabır eşiğimizi de düşürüyor. En ufak gecikmelere daha katlanamaz hale geldik. “Hızın hakim olduğu yerde sabır bir süper güçtür”, daha sabırlı olalım, çoğu değerli şey zaman alıyor.

Son olarak sadece yaşadığımız andayız. Bir gün şunu yapacağım, şu olunca şunu yapacağım yok! Linkedin’de gencecik insanların ölüm haberlerini okuyup kahroluyorum. Ne safım! Beni onlardan ayıran ne var ki?!

Gençlere ve gönlü gençlere söylediğim, artık bana ait olduğuna kendimi inandırdığım cümlem: Hiçbir şey için geç değil, ama geçen zamanın telafisi yok!

Tamam şu havayı dağıtalım: Bu akşam “Stajyer”i konuşacağız der ya Sinema Kulübü’nde. Robert De Niro 70 yaşında müziği duyuyor, “tecrübe” yaşlanmıyor. “Gençler bilebilse, yaşlılar yapabilse” değil, ikisi bir araya gelince hayat kolaylaşıyor, güzelleşiyor!

Bunu paylaşın
Tartışmaya katılın

Okumaya devam edin