Cem Yılmaz kimdir? (Buket Yılmaz kibri ile sormuyorum) Bir sanatçı. Sanatı ile para kazanıyor; çizgileri, senaryoları, sahne performansı ve filmleri ile. Bunları yapan birçok sanatçı var ama Cem Yılmaz’ın farkı oldukça ünlü olması. Neden ünlü olduğu konusuna girmeyelim, yaptığı işi çok iyi yapmasından veya kendine has bir tarz yaratmasından, şansının yaver gitmesinden, her neye inanıyorsanız da çok ünlü olduğu bir gerçek. Bu onu her yerde projektör altında tutuyor, markete bile gitse haber oluyor. Sürekli de para kazandığı yeteneğini göstermesi bekleniyor, yani insanları güldürmesi. Toplum bunu onun ünlü olmasının diyeti olarak görüyor. Madem ünlüsün, o kadar paran var, biraz bize katlan, bizi eğlendir!
Cem Yılmaz abonelik sistemi açmış. Ayda 38.80TL’ye abonelerine özel içerikler paylaşma taahhüdü veriyor. Yorumlarda; tehdit eden var (ben gazeteciyim, bilgim olmazsa uydururum mağdur olursun; dört dörtlük “şecaat arz ederken sirkatin söyler” örneği, demek gazeteciler böyle çalışıyor), duygu sömürüsü yapan var (“sevgiyi paraya tahsil etme”, peki niye seviyorsun Cem Yılmaz’ı, karşılıksız mı seviyorsun, ben de bizim manava açılacağım bakalım işe yarayacak mı).
Ama bence en güzel özetleyen bir hanımefendinin bıraktığı:”Adam halk üzerinden para kazanıyor, ne zaman mikrofon tutulsa, ya konuşmuyor, ya surat asıyor şimdi halkı abone yapmak istiyor…”
Halk üzerinden para kazanmak?! Bunu nasıl yaptığını sanıyor merak ediyorum; mahalleyi haraca mı bağlamış, Galata köprüsünden geçenden geçmeyenden para mı alıyormuş! Ne zaman mikrofon uzaltılsa konuşmuyor ya da surat asıyormuş. Ne zaman mı? Mesela markette, mesela cenazede, mesela birinin düğününde, bir gece gezmesinde veya herhangi bir yerde… Diyelim siz doktorsunuz, veya avukat, sizden böyle yerlerde işiniz yapmanız isteniyor. Ne olacak yani bir baksanız, elinize mi yapışır? X’e teşekkür ediyor diye de kızmış; evet çünkü X ona bu imkanı veriyor. Ününün kamusal alanda ona getirdiği yükü bir anlamda telafi eden bir mekanizma.
Araştırma şirketinde çalışırken, sadece firmalara özel değil kendi inisiyatifimizle de araştırmalar yapardık sektörel olarak. Bazı müşterilerim bana serzenişte bulunurlardı, yahu zaten var elinde bu rapor bana veriversen (veya göstersen) ne olacak? Cevaben derdim ki, “Ahmet bey bunun taksiye otostop çekmekten farkı yok”
Ben ünlü değilim ama Kitap Kulübü, Sinema Kulübü, Dijital Akıl Kulübü’nde deneyim ve görüş alışverişi için ortam yaratıyorum, konuklarla, yazarlarla etkinlikler düzenliyorum, yazılar yazıyor okuduklarımdan izlediklerimden öğrendiklerimi paylaşıyorum, podcast yayınlıyorum. Bunların hepsini ücretsiz yapıyorum ama Patreon hesabımdan https://lnkd.in/dzbYJbFu, (asgari Cem Yılmaz’la aynı paraya $1+KDV) bu çabalarıma destek alıyorum. Özel bir karşılığı yok bazı oylamalara katılma ve paylaşımlı whatsapp grubuna katılma dışında. Ama yine de gönül koyanlar oluyor, niye ayrımcılık yapıyorum diye. Ne diyeceğimi bilemiyorum? Siz ne dememi veya yapmamı önerirsiniz?