Ulaştığımız teknoloji seviyesinde elektrik üretiminde hala kömür gibi çevreye zararlı ve çıkarması hayati tehlike barındıran kaynaklara bel bağladığımıza inanamıyorum.
Shell’in İleride programında projelerden biri de piezo elektrik yöntemini kullanıyordu, basınç uygulandığında elektrik üreten quartz gibi malzemeleri kullanarak bir proje geliştirmişlerdi. Bu şimdilik çok verimli, ekonomik olmasa da ne kadar çeşitli alternatifler olabileceğini gösteren küçük bir örnek.
Ama daha cazip olan ve popülaritesini arttıran iki kaynak var; güneş ve rüzgar.
Teorik olarak dünyaya sadece bir saatte vuran güneş enerjisinin (430 Kentilyon Jul) tamamını değerlendirebilseydik, bütün dünyanın bir yıllık enerji ihtiyacından fazlasını karşılayabileceğimizi biliyor muydunuz?
Son yıllarda, özellikle Çeşme’ye gelirken artan rüzgar çiftliklerini gördüğümde seviniyordum. Bu yapılar sanki bu dünyaya ait değilmiş gibi biraz tuhaf görünse de (ayaklı bir UFO filosu gibi -evet belki de fazla bilim kurgu seyrediyoruz) güneş enerjisine iyi bir alternatif olabileceğini düşünüyordum.
Ancak bir haberde rüzgar enerjisinin ülkenin toplam elektrik üretiminden aldığı payın %10’a geldiğini okuduğumda şaşırdım, bu kadar artmış olmasını beklemiyordum.
Bir de size sorayım dedim geçen hafta burada yaptığım ankette; acaba bu gelişmeyi sadece ben mi atladım yoksa bu yaygın bir algı mı. Yalnız bir de küçük bir hileye başvurdum. Bir çıpalama olarak güneş enerjisinin %5 paya sahip olduğunu yazdım. Eğer bu konuda bir bilginiz ve farkındalığınız yoksa tahminlerinizi o seviyeye çektim. Muhtemelen “güneş enerjisinden az mıdır fazla mıdır aynı mıdır?” diye düşündürttüm. %10 yani iki misline nazaran, %3 veya %5 daha makul seçenekler gibi görünüyordu. Bu iki seçeneğin payı %56 oldu. Doğru seçenek %24, daha iyimser tahmin ise %21 oy aldı.
Yorum bırakanlardan Serhat Erkan Bey’in dediği gibi kötü değilmişiz, daha iyi olabiliriz tabii. Akın Aslan Bey de istatistikleri paylaşmış onu da buraya bırakıyorum.
Bu arada deniz üstü rüzgar çiftliklerinin tercih edilmeye başlandığını söylemiştim. Karaya göre daha düzenli ve daha hızlı rüzgar seyri oluyormuş, bu da yüksek yatırımları daha verimli kılıyormuş.
Keşke tüketici olarak rüzgarla elektrik elde eden enerji firmalarından elektrik satın alma özgürlüğümüz olsa, piyasaya ve bu değişime biz de tercihlerimizle yön verebilsek.
