Hiç kendimi emekli gibi hissetmiyorum. Çalışmayı bırakmayı aklımdan bile geçirmiyorum. Ama artık ben bir emekliyim. 🧑🏻🦳🙃
SGK’dan bir mektup aldım. Başını ve sonunu paylaşıyorum:
“Kıymetli Emeklimiz,
Çalışma hayatınızı ülkemize, milletimize hizmet ederek, çalışarak, üreterek geçirdiniz.
…
Hayatınızın bu değerli döneminin kendinize, ailenize, dostlarınıza vakit ayırarak, yeni değerler üreterek esenlikle devamını temenni ederiz.”
Mektup gerçekten benim emekli olma hissime karşılık geliyor. Emekli olmak, devletin “sen onca yıl çalıştın vergini ödedin şimdi sana ben bakacağım” demesi. Gerçi aldığım para çocuklara bakacak olmasam, eşimle “bir Köroğlu, bir Ayvaz”, bir köyde kendi toprağımızı ekerek, hayvanlarımızın sütünden yumurtasından besleneceksek yetebilirdi. Bir de mektupta bunca güzel sözden sonra “yaşlılık aylığı” demeseler iyiydi.
Ama mektubun son kısmı da güzel düşünülmüş; “yeni değerler üretmem” temennisinde bulunmuşlar. Fastcompany’de bir süre önce bir makale okumuştum. Emekli olup olmamaya karar veremediyseniz, ön-emekli olun diyorlardı. Emeklilikte yapmayı planladığınız şeylerin denemesini önden yapmak gibi. Ben de çalışanlara hep öneriyorum. Örneğin insanlara deneyimlerinizi paylaşarak fayda sunmak istiyorsanız bunu işten ayrılmadan yapmaya başlayın. Sonra bundan bir gelir elde edip edemeyeceğinize de bakarsınız, eğer niyetiniz buysa.
Makalede seyahat etmeye meraklı kişilere kabin görevlisi olma veya tarih merakı olanlara müzede görevli veya rehber olma tavsiyeleri vardı. Bizim memleket için biraz iddialı görünebilir ama belki size bir fikir verir.
Doğrusu ben de son 5 yıldır ön-emeklilik yaşıyordum diyebilirim. Emekli oldum ama çalışmaya devam tabii. Şimdi sıradaki hedefim toplu taşımaya bedava binmek için 60 yaş kartı 😆
Resim: StockLite/Shutterstock (Fotoğrafta meme’lere konu olan kişiyi siz de merak ettiyseniz, bir stok fotoğrafçısı tarafından tatilde keşfedilen András Arató adlı bir Macar mühendismiş).