Resim: Aaron Burden / Unsplash

Sabır taşı paramparça

Bunu okuyunca, 80’lerde ilk gençliğini yaşayan biri olarak IYS (International Youth Service) aracılığıyla pen friend’lerim olduğunu ve onlarla aylara yayılan mektuplaşmalarımız olduğunu hatırladım. Hayatın akış hızını kabullendiğimiz günlerdi, Guinness birasının henüz karşılaşmadığımız “iyi şeyler onları bekleyenlere gelir” (biranın doldurulmasının çok uzun sürmesini dert edinen müşterilerinin kulağını çeken) sloganı aklımıza yatıyordu. Yani kontrol edemeyeceğimiz şeylere çok takılmıyorduk, sabretmek biraz kader, biraz da kendini kontroldü.

Yıllar içinde teknoloji bize büyük hız kazandırdı, bunu aldık cebimize koyduk. Ama şöyle kötülükleri oldu; her şeyi kontrol edebildiğimiz yanılgısına bizi sürükledi. Oysa bu doğru değil. Bir de sabrı elimizden aldı. Oysa ona çok ihtiyacımız var.

Kontrol konusunda; herkes kesin sonuç getiren çözümler arayışında, bir mucize aradıklarının farkında değiller. Uğraştığımız sorunların çoğu “wicked problems” kötücül sorunlar; bir tarafını düzeltirken, diğer tarafını bozuyoruz. Mesela daha iyi bir yaşam için çok çalışırken ailemizi ihmal ediyoruz.

Sabır konusu da öyle. Sosyal medyada birkaç iyi hazırlanmış içerik paylaşınca herkes görsün, herkes takdir etsin diye bekliyoruz. Fark edilmek sabrımızı zorlayacak kadar uzun sürüyor. Bununla baş etme gücü olanın ise kazanma ihtimali daha fazla.

Aslında insanlık tarihinde ve insanda değişen pek bir şey yok, bize öyle gelmemesine aldanmamalı… 😏

Bunu paylaşın
Tartışmaya katılın

Okumaya devam edin