Futboldan anlamadığımı hep söylüyorum, spor tartışma programlarının reality show’a dönüşmediği zamanlarda özellikle NTV’dekileri izleyip anlamaya çalışmama rağmen. Anlamaya çalışıyor(d)um, çünkü aklını, ahlakını beğendiğim arkadaşlarımın da dahil olduğu sohbetlere “Fransız” kalıyordum. Ama bunda başarılı olamadım, peşini de bıraktım, halimden gayet memnunum.
Bence bizde futbol karşılaşmaları seyir zevkinden çok kazanma mücadelesi üzerine bir etkinlik. Taraftarlar arasında “bugün kaybettik ama güzel bir maç oldu” deyip evine mutlu mesut dönen çok azdır herhalde. Ölçmedim ama takım taraftarlarının çok büyük bir yüzdesinin takımlarının oynadığı her maçı kazanması gibi bir beklentisi var. Kabul edelim bu çok irrasyonel bir beklenti.
Aklın ağırlıklı olmadığı yerde duygu devreye giriyorsa aşırı duygusal bir topluluk diyebiliriz bence futbol camiasına.
Milletimiz yaşadığımız felaketin ardından topyekün elinden gelen yardımı sunuyor, ilk günden beri sahada veya evinde kendini paralıyor. Peki bu topluluğun bu felakete duyarsız kalmasını bekleyebilir misiniz? O halde neden Fener’in Beşiktaş’ın yaptıkları hepimizi çok etkiledi ve farklı takım taraftarlarını da normalde pek de göstermedikleri bir rekaberlik havasına soktu? Birbirlerine methiyeler düzdüler.
Tabii çok daha cılız da olsa bu gösteriye karşı tepkiler oldu, hükümet yanlısı çıkışlar, çok ağır istifalar oldu (istifa müessesinin gündeme gelmesi de iyi oldu belki)
Peki sizce bir-iki ay sonraki bir derbide yine itiş kakış olacak mı? Ya da şunu sorayım iki takım taraftarlarının birlikte izleyebilecekleri bir derbi olabilir mi yakın gelecekte?
Sporun, sanatın bu ülkede birleştirici olması bir hayal mi? Bizler ne yapabiliriz bunun için?
Çünkü bence bu olmadan bu ülkede birlik olamayacağız!
Bu sorulara samimi görüşlerinizi ve önerilerinizi merakla bekliyorum.