Bence ilerleme merak etmekle başlıyor. Merak soruyu doğuruyor, neden öyle, ya şöyle olsaydı gibi sorgulamalar bizi varsayımlarımızı gözden geçirmeye, alternatifler üzerinde düşünmeye zorluyor. Malum benim değer yaratma formülümün ilk elementi de “curiosium”!
Linkedin birkaç haftadır “merak uyandırıyor”u reaksiyonlardan kaldırdı. Hiçbir açıklamaya rast gelmedim niye kaldırdığı hakkında. Belki çok kullanılmıyordu diyeceksiniz, dükkanda yer mi tutuyordu yani, hiç anlamadım.
Benim için eşsiz bir karşılığı vardı. Bazen ilgimi çeken bir paylaşım hakkında bir reaksiyon vermek için daha fazla bilgiye ihtiyacım olduğunda kullanıyordum. Bazen düpedüz hemfikir olmadığım ama bunu ifade edecek başka olumsuz bir reaksiyon olmadığı için ama yine de tepki vermek istediğim için kullanıyordum, “inanmıyorum”, “katılmıyorum” anlamında. Anlıyorum olumsuz bir reaksiyon koymak istemiyor Linkedin çünkü zaten “iptal kültürü” var. Yine de insanların bir reaksiyon verme isteğini görmezden gelmek “deneyim tasarımı” ve ifade özgürlüğü ile bağdaşmıyor. O opsiyonu vermeyince istek ortadan kalkmıyor. Kaldı ki, o paylaşımı yapan insanın da bu geri bildirime ihtiyacı var. İlla şikayet edilecek bir seviyede olması gerekmiyor yazdığı içeriğin.
Sen de nelere kafa yoruyorsun diyebilirsiniz. Merak etmeye önem veriyorum bir sembol olarak ve kaldırmanın arkasındaki mantığı “merak ediyorum” işte, elimde değil.
Bu yazınızı şimdi okudum ve aslında bu sembole hiç rastlamadığımı farkettim. Bence de faydalı bir sembol. Sizi okudukça kullanımını düşündüm; bence pek çok anlama gelebilir. BUna benzer bir sembol renk olarak farklı olsa da sonuçta emojilerde mevcut. Tepkiyi LinkedIn’in verdiği seçenekler yerine artık yorumlar kısmında emoji kullanarak yapacağız demekki…