Yaklaşık bir haftadır der-ya’yı anlatıyorum. Şimdi söz der-ya üyelerinde:
“Ben der-ya’nın yaşamımdaki katkısını, eklediği dostları, eklediği teknik bilgiyi, eklediği sinerjiyi temin edemedim başka bir yerden bugüne kadar, ne iş hayatımdan, ne geçmiş dostlarımdan… dolayısıyla der-ya, 40 yaşından sonra edindiğim dostları verdi bana.”
“der-ya bana ne verdi? Çocukluğumdan beri tanıdığım hissiyatı veren çok değerli arkadaşlarım var. Arada hiçbir zırh, perde olmadan, herhangi bir önyargının olmadığı bir grup der-ya. Onun için de herkes bir telefon uzaklığında buradaki her arkadaşıyla her türlü konuyu oturup konuşabilir, destek alabilir, sohbet edebilir, bir şeyler öğrenebilir, birlikte bir çalışma yapabilir, bir konuda tavsiyesini alabilir. Bu grubun öyle bir anlamı var benim için.”
“…ben der-ya’ya kendimi zorlamak için girmiştim yani konfor alanımdan çıkmak için, çünkü pandemide kapalı kalmıştık, ne yapabilirim kendime ne katabilirim dediğim anda, işte o beş kişinin ortalamasıyız’dan da yola çıkarak, etrafımda farklı disiplinlerde yer alan “5 kişi”leri aslında oluşturmaya çalıştım. Açıkçası şu duygu da hoşuma gidiyor der-ya’da; herhangi bir konuda aklıma takılan bir şey olsa mutlaka burada danışabileceğim ve gerçekten de yanıtını alabileceğim insanlar var, bunu daha önce tecrübe ettim.”
“Mesela son başladığımız bu yürüme alışkanlığı benim için çok motive edici oldu. 6bin adım düşünüyordum, 14-15bin’e kadar çıktım. Yürüyüş benim için çok rahatlatıcı oldu. Çok güzel bir yer burası. İnanın çok mutlu olacaksınız.”
“Benim zihnimi açıyorsunuz, onu söyleyebilirim. “Allah zihin açıklığı versin” derler ya, zihin açıklığı bence bu. Zihin açıklığı olsun diye ben buradayım. Ben de sizlerin zihnini açabilirsem ne mutlu. Ben bu konuda, sıra dışı düşünmek için, alışkanlıkları yıkmak için burada daha fazla olmaya gayret edeceğim…”
der-ya üyeliği için son saatler bunlar, bu akşam kapılarımızı Mayıs ayına kadar kapatıyoruz.