Çikolatalı baklava değil, baklavalı çikolata

Yeni ürünler her pazarlamacıyı heyecanlandırır. Ben iş hayatına Nielsen’de perakende ölçüm hizmetlerinde başladığım için yeni ürüne daha saplantılı olabilirim.

Takip ettiğiniz kategoride her ay bir sürü yeni ürün olur, bazen direkt sayımcı (saha araştırmacısı) arkadaşlardan gelir, bazısını raporda görürsünüz, bazen de müşteri size gönderir. Hatta sonuncusunu siz özellikle tercih ve talep edersiniz ki, saha araştırmacılarına bilgi verip, yeni ürünü onlara tanıtmak, böylece doğru sayılmasını garanti etmek istersiniz. Bunlar fiziki sayımın ağırlıklı olduğu zamanların dertleri, şimdi barkod verisi var. Her neyse, yeni bir ürün gördüğümüzde alıp her tarafını incelerdik, mevcut ürünlerden farkı ne. Gıda ürünü ise hemen açıp deneriz tabii.

Sonra üretici tarafına geçtiğimde, tek bir kategoride o kadar fazla yeni ürün olmaz, diyelim en çok yılda 10-15 tane, ama ben yine bir markete gittiğimde elimde olmadan bütün raflarda yeni ürün avına çıkardım.

Açıkçası yeni ürün şirkete heyecan verir, umut verir ama işin gerçeği (ülkeye ve kategorisine göre değişmekle beraber) on lansmandan biri başarılı olur. Dolayısıyla yeni, her zaman fırsat değildir, rızkını falan kendiliğinden bulmaz.

Çikolatayı çok severim o yüzden de evde bulundurmuyorum, çünkü gide gele bitiriyorum (misafir çikolatalarına pek dokunmam). Ama geçenlerde “Nestle damak baklava”ya denk geldim ve işte bu dedim! Herkes yeni aromalar ve bileşenler deniyor ama baklava fikri özellikle de antep fıstığı özdeşleşmiş bir ürün için hem cazip hem iddialı. Nestle sonuçta yabancı bir marka. Herkes ilhamı dışarıda ararken baklavayı seçmesi hoş olmuş.

İlk hasat’ı da orada gördüm, o da harika bir keşif olmuş. Hem bir rasyoneli var (yoğun lezzetli ilk hasat fıstıklarıyla) hem de duyguya hitap ediyor, zerafeti ve ender/kısıtlı olması ile.

Nestle isimlendirme işini iyi yapıyor, özellikle premium ürünlerde, kategori veya jenerik isim vermek yerine “gece” gibi metaforla isim veriyor örneğin dark çikolatasına, veya “inci” demiş sadece draje demek yerine. Ambalajlar ve renk seçimlerini de çok beğendim.

Ha bu arada ürünü denedim haliyle. Baklava yemenin (şerbet başta olmak üzere) o yoğun hissi yok tabii, ama (ara ara krokanlaşmış) yufkayı hissediyorsunuz. Başarılı bence ama müptelası olur muyum, olmam. Sonuçları bilmiyorum ama bence dışarıdan müşteri çekebilecek bir kapasitesi olabilir, baklava tutkunları için özellikle. Yani ek satış getirebilir, merak ettim doğrusu performansını.

Bunu paylaşın
Tartışmaya katılın

1 yorum

Okumaya devam edin