Resim: iStock / Jacek_Sopotnicki

Büyü de gel

Türkiye’de bugün itibariyle benden yaşlı 18,422,244 kişi varmış, başka bir deyişle Türkiye’de yaşayanların %78’i benden gençmiş. Yahu ben hala yanımdan geçen otobüsün arkasından durağa 100m depar atıyorum, ne diyor bu arkadaşlar, tutmayın beni… 😅

İnsanın 52’inci doğumgününde böyle bir istatistik görmesi pek hoş değil ama iyi tarafından bakarsak, üç sene sonra emekli olduğumda hala maaş alma ümidim olacak, bu kadar prim ödeyecek varsa.

Population.io adında nüfus hakkında bilgileri daha erişilebilir kılmak isteyen bir inisiyatif. Hem dünyada hem kendi ülkenizde insanlar arasında yaşa göre sıralamanızı veriyor. Hatta tahminen hangi güne kadar yaşayacağınızı da belirtiyor. Dediği çıkarsa tam babam kadar yaşamış olacağım, bu aynı zamanda Türkiye ortalaması olan 83 yaş. Tabii sanırım hepimizin isteği az ya da çok, kendini bildiğin ve kimseye muhtaç olmadığın kadar yaşamak.

Sitenin hesabına göre 15 Kasım’da 8 milyar kişi oluyormuşuz. Birleşmiş Milletlerin hesabına göre dünya nüfusu 2080’e kadar artıp sonra düşüşe geçecekmiş. Malum çocuk sahibi olma kararı giderek zor bir karar oluyor. Komplo teorsine gerek olmadan yaşanacak doğal bir süreç.

HSBC ekonomisti James Pomeroy ise farklı bir tahminde bulunuyor ve bu zirveyi 2040’ta yapabileceğimizi, yüzyılın sonunda ise dünya nüfusunun 4 milyar’a gerileyebileceğini söylüyor. Bora Özkent Hoca’da bunun hakkında bir video yayınladı geçtiğimiz hafta YouTube kanalında.

Ben ekonomi küçülür diye karalar bağlayacaklardan değilim. Varsın küçülsün, daha az üretim daha az kaynak kullanımının yanı sıra daha az atık ve sahip olduklarımızın kıymetini daha çok bilmek anlamına gelebilir. Daha az kazanıp daha az harcasak ne olur? AVM’ye gitmek yerine çayıra çimene çıkalım, dev kubbeler altında çocuklar yapay duvarlara tırmanacağına, ağaçlara tepelere tırmansalar. Kahveye çaya maliyetinin 10 katı para vereceğimize, evden getirdiğimiz termostan içelim. Bence emeklilik diye birşey de olmasın, insanlar azar azar hayatı boyunca çalışsın. Muhtemelen teknoloji sayesinde sağlık, koruyucu hekimlik, enerji vs daha kolay erişilebilecek ve ucuzlayacak. Herkes bu şekilde yaşarsa yeni norm bu olur, dünya böyle bir dönüşüm geçirebilir diye umut ediyorum.

Açıkçası nüfusun artması beni daha fazla endişelendiriyor; üretim anlamında işlevi azalan insanların yaratacağı problemler (güvenlik, göç vs vs) ve tabii onların beslenmesi için atacağımız taklalar beni daha çok ürkütüyor. Dünya kaynaklarının yenilenmesi için ihtiyaç duyulan gün, yılın yarısında tükenmiyor mu, (limit aşımı günü), eh nüfus yarıya inerse tam denk gelir işte, fena mı? 😉

Bunu paylaşın
Tartışmaya katılın

Okumaya devam edin