30 Ağustos’ta birçok firma TV’de ve sanal alemde resmi geçide katıldılar. Ata’mızı, gazi ve şehitlerimizi minnetle andılar. Logolarını da yerleştirmişlerdi tabii, aksi halde anlayamayacaktık kim olduklarını.
Ben de açtım özel gün kutlama excel’imi, baktım kim kutlamış, kim kutlamamış, başladım firmaların yanına çarpıları koymaya… yok yok öyle bir şey yapmadım tabii, sanırım siz de yapmadınız.
Bunu daha önce de bir 10 Kasım’da yazmıştım. Milletin hislerine eşlik etmekte hiçbir zarar yok, Ulu Önder’i her gördüğümde benim de içimi tarifsiz duygular kaplıyor. Ama Cumhuriyet’imizin kurucu ruhundan çok uzaklaşmış olması, bu anmaları benim için çok buruk bir hale getiriyor. Eğer amaç yeni nesillere ilham vermekse, ulusun geçmişteki ortak değerlerini hatırlatmaksa, bu nostaljiden daha iyisi yapılamaz mı?
Seneye son üç senedir ayak sesleri artarak devam eden 100’üncü yıldönümleri zirve yapacak. Oluşacak iletişim patlamasını hayal edemiyorum. Tüm mecralar 100’üncü yıl güzellemesi ile dolup taşacak. Herkes birbiri ile yarışacak, biz de mendillerimizi alıp ekranların karşısına geçeceğiz.
Peki böyle mi olmalı, siz ne diyorsunuz? İster oy verin, ister yorum yazın, belki sesimizi duyururuz.
Sizce önümüzdeki yıl Cumhuriyet’in 100.yılı için iletişime milyonlar dökecek firmalar ne yapsın?
Herkes kendi reklamını çeksin, bakalım kim daha iyisini yapacak?
Eski reklamları göstersinler, 99’u 100 yapsalar yeter, bu krizde ne gerek var?
Birleşip bir film yaptırsınlar, süper bir prodüksiyonla, müziğiyle vs dünyada ses getirsin, ne başardığımızı bilmeyen kalmasın!
Birleşip burs versinler, bizden geçti, eşine rastlanmadık bir fonla ülkeyi kalkındıracak gençlerimizi yetiştirelim.