Diyelim ki tasarrufunuzun bir kısmı dövizde bir kısmı hisse senedinde, bir kısmı da fonda değerleniyor. Bunlar paranızı değer kaybına karşı koruyor ama biliyorsunuz ki size piyango vurma ihtimali de yok. Peki yola çıktıkları amacı, yaptıkları işi beğendiğiniz bir start-up, size yatırımcıları olmanızı açıktan teklif etse nasıl olur? Olamaz mı? Sizi nereden mi bulsunlar? Tabii ki Fongogo’dan.
Kitlesel fonlama bence bu çağın en heyecanlandırıcı finansal enstrümanlarından. İçinizdeki maceracı, girişimci ruhu ortaya çıkarmanıza imkan veren bir buluş. Birilerinin iyi bir fikri var ve tabii paraya ihtiyacı var, birilerinin de biraz parası var ve iyi fikir arıyor. Bu ikinci grubun böyle bir fırsata erişmesi için kalantor ve yatırımcı çevrelerinde bir arkadaşa ihtiyacı yok. Tek yapması gereken duygusuyla mantığını birleştirerek parasının bir kısmını riske etmek, tabii risk oranında yüksek bir getiri beklentisiyle. Bir iş fikrinin başarılı olması birçok faktöre bağlı kuşkusuz, sadece onu hayata geçirenlerin emeğine, aklına değil, bütün ekonomiye, hatta toplumun sağlığına, huzuruna ve daha nicelerine bağlı. Ama yine de günün birinde çok başarılı olacak bir fikre yatırım yapmanın hazzı ve getirisi borsadaki falan holdingin veya Nasdaq’tan filan teknoloji şirketinin hissesini almaktan daha fazla. Riskini de göz önünde bulundurup küçük bir meblağ ile denenebilir.
Benim kitlesel fonlama ile tanışmam 2017 yılına gidiyor. Kickstarter’dan şirket hissesi değil ama resimdeki çok fonksiyonel sırt çantasını almıştım. Cavin Nicholson adlı bir girişimci, Utah Üniversitesi’ndeki mühendislik, drama, bilişim teknolojisi, istatistik ve pazarlama öğrencileriyle birlikte çalışıp Boundary adında yenilikçi ve sürdürülebilir ürünler üreten şirketini kurmuş, birkaç hafta içinde önsatışla $600,000’dan fazla para toplamıştı. Çantamı da tam anlatıldığı ve beklediğim kalitede almıştım.
Pazartesi günü yayınladığım podcastte Fongogo Kurucu Ortağı ve CEO’su Ali Çebi #kitleselfonlama‘nın dört model üzerinden çalıştığını anlattı: Yatırım bazlı olmayan “ödül” ve “bağış”, yatırım bazlı “borç” ve “pay” şeklinde, ki bu ikinci grup SPK tarafından regüle ediliyor. Şaşırtıcı gelebilecek bilgi ise Türkiye’nin yatırım bazlı regülasyonu gerçekleştiren 10 ülkeden biri oluşu.
Ödül ön satışa dayanan fonlama, yani yukarıda bahsettiğim gibi bir ürünü üretilmeden satın alıyorsunuz, beraberinde size özel bazı ödüller olabiliyor, aksesuarlar veya sınırlı sayıda üretilen, hazırlanan başka hediyeler gibi. Bağış, adı üstünde, bir kişiye veya kuruma destek olmak için kullanılan bir yöntem.
Yatırım bazlı modelde ise ya şirkete yatırım yaparak ortak oluyorsunuz, hissedarı oluyorsunuz ya da şirkete verdiğiniz borca karşılık faiz geliri elde ediyorsunuz.