Gününde misin?

Bir basketçinin “gününde” olabileceğine inanıyor musunuz?

Dün akşam Anadolu Efes Sinan Erdem’de Milano ile playoff’un üçüncü maçını oynadı ve 77-65 kazandı.

Böyle maçlarda büyük oyunculara, takımın liderlerine çok bel bağlanıyor. Shane Larkin maçın başlarında pek bir varlık gösteremedi, ilk yarıda sadece bir basket falan atmıştı yanılmıyorsam. Efes sürekli bir adım önde götürdü, ara ara fark açılır gibi oldu, ama son çeyreğe kadar maçı koparamadı. Son çeyreğin özellikle sonlarına doğru Larkin ardı ardına üçlükleri, sayıları atmaya başladı ve 12 farkla Efes maçı kazandı. Artık Perşembe günkü maçı alırsa, Final Four biletini kapıyor.

Maç sonundaki röportajlarda koç Ataman’dan, Larkin’in molada “kendimi iyi hissediyorum bana verin” dediğini öğrendik ve bütün taşlar yerine oturdu, müthiş bir kafa rahatlığı oldu herhalde izleyenlerde. Oysa şöyle de olabilirdi, Larkin arka arkaya iki atış kaçırsaydı, dönen hücumda Hall iki tane üçlük atsaydı maçı Milano mesela 71-70 kazansaydı, Larkin’in böyle dediğini hiç bilemeyecektik. 😏

Sporda en çok tartışılan konulardan biridir, sıcak el olup olmadığı veya oyuncunun gününde olup olmadığı. Aslında pek tartışılmaz, çoğunluğun bir şüphesi yoktur. Bilim aksini ispatlamış olsa da. Davranış iktisatçıları (tabii başka Kahneman ve Amos) bunu küçük sayılar yasasına bağlıyorlar. Küçük örneklemlerde daha çok değişkenlik olması normaldir ve böyle olağandışı gibi görünen sonuçlar üretirler.

Oyuncu bugün günümdeyim, nereden sallasam girecek diye düşünüp gaza gelebilir, adrenalin onu her zamankinden daha dikkatli yapabilir ve bu da performansını arttırabilir ama aynı zamanda olmadık yerlerden kendini (şansını) aşırı zorlayarak atabilir ve girmeyebilir. Ama biz ancak tesadüfi olarak arka arkaya soktuğu olağanüstü zamanlara dikkatimizi vererek bunun olmadığı zamanları göz ardı ediyoruz. Herşeyde bir anlam, bir hikmet olduğu yanılgısı hiçbir zaman peşimizi bırakmıyor.

Kumarda veya borsada kazanırken de bu yanılgıya düşüyoruz. Yapmamız gereken tesadüfün “asıl” olduğunu aklımızdan çıkarmamak, attığımız her yazı turada şansın (bir önceki gelen yazıdan veya turadan bağımsız olarak) %50 olduğunu unutmamak!

Şimdi hafif kayık bir tebessümle bu yazıyı okuyanlara bir son sözüm var. Ben ne dersem diyeyim sıcak el diye bir fenomenin var olduğuna inanıyorsunuz değil mi? Hani şu meşhur ilüzyon vardır, içe ve dışa dönük uçları olan iki doğru parçası. Dışa açık olan daha uzun gözükür hemen herkese. Alıp cetvelle ölçersiniz, evet aynıdır parçaların boyu, ama hala birini diğerinden uzun görmeye devam edersiniz 😆

Bunu paylaşın
Tartışmaya katılın

Okumaya devam edin