Uzun bir zaman sonra ilk defa tiyatroya gittik çocuklarla bu Pazar. Shakespeare’in Onikinci Gece adlı komedisinden uyarlanan bir çocuk oyunu, Illyria Diyarının Aslanları. Çocuk oyunu dediğime bakmayın tam yeni nesil animasyon filmleri gibi, çocuklara göre ama büyüklerin hiç sıkılmayacağı türden. Ben de en az kızım ve oğlum kadar eğlendim, kahkahalarla.
Hikaye insanın yeryüzünde bulunmadığı ama hayvanların insan gibi davrandığı bir zamanı anlatıyor, bir antropomorfizm örneği diyebiliriz herhalde. İnsanın kendini beğenmişliği, entrikacılığı tavuskuşunda, sırtlanda hayat bulmuş, naifliği, sadakati dodo kuşunda ve aslanda.
Oyunculuklar harikaydı, bir çocuk oyununun abartılı tasvirleri gibi değil, karakter oyunculuğu gibiydi. Nasıl desem Pixar’ın çok başarılı hayvan animasyonlarının canlandırması gibiydi. Yaban domuzunu, dodo kuşunu izlerken koptum. Can-ı gönülden tebrikler; Bengisu İspir, Cansu Canaslan (aynı zamanda oyunun yönetmeni), Utku Arslan, Onur Ballı. Müzik ve efektler (daha doğrusu bunu sergileyen sanatçı, Barış Hamarat) hiç rastlamadığım bir şekilde oyuncularla etkileşim içinde. Bunu anlatmam çok zor, seyretmeniz lazım.
Bu eğlenceli gösteriden haberdar olmamı sağlayan ise oyunun çevirmeni ve yapımcısı arkadaşım Gökhan Civan. Gökhan beyaz yakasını ve takım elbiselerini naftalinlemiş eski bir çalışma arkadaşım. Artık sanatın her alanında karşıma çıkabiliyor, fotoğrafçılık, oyunculuk, yapımcılık, çevirmenlik. Vallahi aşkolsun!
Oyuna çocuklarınızla gitmenizi hararetle tavsiye ederim. Hatta şirketler çalışanları ve çocukları için bilet almak gibi bir jest yapabilir diye düşündüm. 23 Nisan civarında çok hoş olur bence. Biletler için linki de buraya bırakayım.