Avrupa Parlamentosu Dönem Başkanı Roberta Metsola’nın konuşmasına denk geldim dün öğle arası verdiğimde BBC’yi izlerken. Önceki akşam Ukrayna Cumhurbaşkanı Zelensky ve ekibi AB’ye resmi üyelik başvurusunda bulunmuşlardı. Metsola bunu olumlu yönde değerlendireceklerini söyledikten sonra kulaklarıma inanamadığım şu sözleri söyledi:
“Gelecek için dört önemli prensibi dile getirmek istiyorum:
1. AB artık Rus gazına bağımlı olamaz, bir an önce enerji yatırımlarımızı buna göre çeşitlendirmeliyiz.
2. AB artık Kremlin’in parasına tamah edemez, bunun geldiği yeri görmezden gelemez. Putin’in oligarkları artık kazandıkları paraları AB ülkelerinde harcayıp itibarlarını parlatamalılar, spor kulüplerimize, şehirlerimize yatırım yapamamalı, süper yatlarına Avrupa’da liman bulamamalılar. Onlara pasaport verip güvenliğimizi tehlikeye atmamalıyız.
3. Avrupa artık söylemine uygun olarak kendi güvenlik gücünü kurmalı.
4. Kremlin’in yalan neşriyatına dur demeliyiz. Teknoloji, sosyal medya devlerine de çağrıda bulunuyorum, yangınla itfayici arasında tarafsız kalınmaz.”
Bunları bir aktivist söylese şaşırmazdım ama AB parlamento başkanı söyleyince insan irkiliyor. Ukrayna’dan gelen trajik görüntülerin şok edici etkisi sürerken böyle tepkilerin gelmesi anlaşılır. Acaba gerçekten dünya (yaşlı Avrupa) yeni bir düzen arayışına, etiğe, ahlağa yöneliyor mu, yoksa ben çok mu safım. Lütfen olsun çünkü!
Bir müsibetin yola açacağı en güzel şey bu olurdu, bir tek insan hayatı bile çok pahalı bir bedel ama çok daha fazlasını kurtaracaksa bir anlamı olur en azından.
