Pandeminin kurumsal bir işte çalışma üzerindeki etkisi şirketten şirkete ve kişiden kişiye değişiklik gösteriyor olabilir ama kendi işini yapan insanlarda sanki çalışmanın ayarı kaçıyor gibi. Çalışma zamanı ile kişisel zamanın arasındaki ayrım mekansal olarak kalktığı için sınırlar iyice belirsizleşti, kendimizi sürekli çalışır halde bulduk. Hala da zaman yetmeyince kabahati kendimizde arayıp daha verimli çalışmanın ipuçlarının peşine düştük. Hatta bende şöyle çarpık bir yanılgı bile oluştu; bedenim çalışmaya o kadar konstantre ki, virüs bile bulaşamıyor, bağışıklık o denli üst seviyede.
Fast Company’de bir makale gördüm, vücudunuzun fazla çalışmaktan yıkılmaya başladığını gösteren 6 tehlike işareti, diye. Hemen göz attım:
🚨 Kendine bakmayı bıraktın.
🚨 Uyku düzenin bozuldu.
🚨 Öğün atlıyorsun ya da yeterince yemiyorsun.
🚨 Stresi dengelemek için yeterince egzersiz yapmıyorsun.
🚨 Bunaldığında uyuşturucu ya da alkol gibi maddelere yöneliyorsun.
🚨 Önemli ilişkilerini ihmal ediyorsun ve onlarla geçirebileceğin sosyal zamanı atlıyorsun.
Hmm, 6’da 3, eh demek ki daha sonuna gelmemişim. Sarı ışığı göremeden benzin almayan biri için fena değil. Dur yahu, acaba bu 6’ının kaçının bulunması gerekiyor panik yapmak için, tüh onu yazmamışlar. 😄
Aslında söylenen anlamlı molalar almak. Bu “kendinizi” dinleyeceğiniz, vücudunuzu kendi kendinize taramadan geçireceğiniz bir meditasyon da olabilir, sizi gevşetecek açık havada bir yürüyüş de. Bunların, iş listenizdeki sıradaki işi yapmaktan daha fazla “kazanç” sağlayacağını söylüyorlar.
Benzin göstergesi gibi işaretleri dikkate almakta fayda var!