Şirketlerde ve markalarda giderek artan anlam ve amaç arayışından söz ediyoruz. Bu ya duyarlı tüketicilere atfen, ya da sürdürülebilirlik endişesi yüzünden pazarlamacıların ve kamuoyunun gündeminde kendine yer açıyor. Pazarlama uzmanları arasında da hala bir konsensus yok (hangi uzmanlar arasında hangi konuda var ki?) Kendimizi mi kandırıyoruz, tüketiciyi mi, çevreyi mi, hepsini mi? Mış gibi yapan şirketler olduğu gibi, anlamı (daha doğrusu tüketici için faydayı) işinin merkezine koyanlar da var.
Unilever gibi büyük oyuncular çoğunlukla samimi olmamakla suçlanıyorlar, bu “faydalı” işler genelde küçüklerle özdeşleştiriliyor. Aslında tersi de mümkün ve mantıklı; bu büyük şirketler bu işlere kafa patlatmalı ki, gerçekten bir etki yaratılabilsin. Küçükler de esneklikleri ile öncü olmalı ama acaba onlardan da bazıları bu işi “aferin”i kapıp kendi ceplerini doldurmak için mi yapıyor?
Ancak geçtiğimiz hafta Unilever, bir yatırım fonunun (aslında Unilever’in son 10 yıldır %0.8 pay ile dokuzuncu büyük ortağının) yöneticisinin oklarına hedef oldu. Portföyüne Brown Forman’dan sonra en düşük katkıyı yapan Unilever’in ne iş bilmezliği kaldı ne de iş etiği anlayışı! Terry Smith öncelikle işgal altındaki Batı Şeria’da (İsrail’e tepki olarak) dondurma satmamasına takmış (“size n’oluyor?” gibilerinden). Ama bu şirketin Hellmann’s markası için “gülünç” haldeki amaç arayışı yanında birşey sayılmazmış. Hellmann’s 108 yıllık bir markaymış, tüketiciler şimdiye kadar markanın amacını keşfedemedilerse vay halimize demeye getiriyor. Kendisi yine de fısıldamış marka amacını “çaktırmayın amaç, salatalar ve sandviçler” diyor. Ne şakacı bir finansçı! 😏
Sonuçta Smith, Unilever’i sürdürülebilirlik siciline odaklanmaktan iş sonuçlarını ihmal etmekle suçluyor. Firma ise karlılıktaki düşüşe karşın burnundan kıl aldırmıyor, hatta bunun nasıl şirketi bir “yetenekli çalışan mıknatısına” dönüştürdüğünden övünçle bahsediyor. Marka amacı yatırımına devam edeceklerini ifade ediyor. Smith de şimdilik hissesini azaltmayacağını, marka ve satış gücünün işleri toparlayacağına inandığını söylüyor. Bakalım kim haklı çıkacak bu işte, çok merak ediyorum ve takip ediyorum.
Kaynak makale: Marketing Week