Yeni yıla yaklaşmanın, yeni başlangıçlara kapı açmanın saf yanılgısı içinde olmaya devam ediyorum 😊
Bu defa evdeki fazlalıklara takıldım. Atılması şart şeyler var (eski hatta bozuk elektronik aletler vb) nasıl dönüştürülebileceğinden emin olmadığım şeyler de (utanarak söylüyorum kullanılmış traş bıçakları vb… Bu başlı başına bir paylaşım olabilir, nasıl oluyor da biz hala bu geri dönüşüm işini halledemiyoruz. HP’ye yazmıştım bir tarihte kurumsal olmayan müşterilerin kartuş dönüşümüyle ilgilen(e)mediklerini söylemişlerdi. Ben de kartuşumu cami avlusu yerine bir şirketin kapısına bırakmayı düşünmüştüm ciddi ciddi…)
Bir de çok kullanmadığım ama ne yapacağımı bilemediğim eşyalar.
Google ‘ın yayınladığı istatistiklerde gözüme çarptı oradan aklıma geldi. Eylül ayında ikinci el dükkanları arayışı en üst seviyeye çıkmış. Tutumlu olmak iyidir başlığıyla vermiş Google, hem cüzdanınız hem gezegen için.
Amerikalı’ların Garage Sale (Yard Sale) gibi bir adeti vardır. Amerika’da yaşamadım ama expat’lık yaptığım ülkelerden çok alışığım. Çocuklar Amerikan okullarında okudular, zaten ya İngiliz, ya Amerikan okulları vardı, yerel dil dışında eğitim veren. Bir eşyayı satmak, fiyat biçmek, hele komşuna bize ne kadar ters geliyor. Halbuki ne kadar makul bir iş. Evde yığınla kullanılmayan bir heves alınmış eşya varken birileri onların yenisine para veriyor. Ne büyük bir kaynak israfı. Evde o yığınlar arasında yaşamak durumunda kalmak da ayrı bir kasvet.
Letgo var diyenler var duydum, ona da hiç ısınamadım. Bu işi yüz yüze çok daha rahat hallederdim gibime geliyor, yoksa ben bir “çöpçü”yüm de onunla mı yüzleşemiyorum 🙄😏