Foto: Goashape / Unsplash

Zihin kontrolü

Melda ile yaratıcılığı konuşurken

Çok aktif bir zihin, zihin bile değildir.

Theodore Roetke

sözünü aktarmıştı (bu podcastlerde en bayıldığım şeylerden biri, konuğumdan bir ekmek kırıntısı yakalamak, onun götürdüğü yere gitmek)

Bu söz günümüzün meşgullerine, “multitasking” yapmakla övünenlere gelsin. 

Odaklanmak karşımızdakini anlamak için de herhangi bir üretim için de gerekli. Bir marangozun veya yazarın dikkatini düşünün üretirken. Tabii şu da gerekli odaklanma sonrasında; zihin odaklandığı sorunu bilinçaltına “sorarak”, bilincin aklının ermeyeceği hayaller, çağrışımlar içine dalıyor, sonra yine farkında olmadan olur olmaz bağlantılar bulup yüzeye çıkarıyor.

Orijinaller’de de söylüyordu Adam Grant, Nobel alan biliminsanlarının (popüler tabirle) beynin iki yarısını birden kullananların olma olasılığı kat kat fazlaymış. Yani bir müzik aleti çalanlar, görsel sanat veya edebi bir aktiviteyle uğraşanlar meslektaşlarından ayrışıyormuş. Veya Einstein’ın Princeton’daki odasında olduğu söylenen özlü söz

Önemli olan herşey sayılamaz, sayılan herşey önemli değildir.

Albert Einstein

Bu da analitiğe aşırı takılı kalmamayı öğütlemiyor mu?

Bu ay kitap kulübümüzde Mihaly Csikszentmihalyi’den Akış’ı okuyoruz. Bilincimizi kontrol etmek çok değerli. Bu da herhangi bir işte ustalaşmaktan farklı değil, hakikaten hayatta en çok ıskalanan, verimsiz kullanılan yetenek zihnimiz olabilir. Otomatik pilotta yaşıyoruz farkında değiliz.

Kaynak makale: http://www.virtual.co.nz/index.php?n=StrategicSnippets.OurConsciousMindsAreVeryLimited-YetThisIsWhereMostOfUsTryToSolveOurProblems

Bunu paylaşın
Tartışmaya katılın

Okumaya devam edin