Martin Lindstrom Global Marketing Summit 2021 ‘de global markaların bir geleceği olmadığını düşündüğünü söyledi. Şirketin global merkezinde markanın dünyanın herhangi bir yerindeki beklentilere gündeme uygun davranmasını sağlayamayacağını, bu kararın ve uygulamanın yerel pazarlama ekiplerine bırakılması gerektiğini ifade etti.
Bugün ben de zirvede 16:15’te benzer bir konudan bahsedeceğim.
Dünya endüstriyel çağın ardından bilgi çağını yaşadı. İlkinde pozisyonun tüm kararlarda belirleyici olduğu, çalışanların nispeten etkisiz olduğu bir dönemden, bilgiye daha kolay ulaşılabildiği, dolayısıyla işi en iyi bilenlerin söz sahibi olduğu ve karara etki ettiği bir döneme geçmişti iş hayatı. Artık belirsizliğin hüküm sürdüğü bir çağdayız, pozisyonun da, bilginin de hükmü (tek başına) artık kalmadı. Karşısında bulunduğumuz problemler daha fazla işbirliğiyle, duyguyla eşlenmiş eylemlerle ve hızlı hareket etmemizi gerektiriyor. Topyekün bir çözüme bir defada ulaşamıyoruz, adım adım iyileştirmeler gerekiyor. Buna da verilen isimlerden biri adhokrasi.
Latince’de ad hoc amaca özel anlamını taşıyor. Lindstrom’un dediği gibi her durum, her ülke, her pazar kendine özel bir çözüm gerektiriyor. Buna göre organize olan çeşitliliğe ve farklı bakış açılarına dayalı ekipler eylem odaklı olarak, denemelerden ve başarısızlıklardan öğrenerek iyileştirmeler yapabiliyor. Dünyada her alanda yaşadığımız problemler böyle bir bakış açısı ve yetkinliklere ihtiyaç duyuyor.
Tasarım odaklı düşünme de tam bu nedenle ortaya konmuş bir disiplin, sanırım bu on yılda duymayan kalmayacak.