İçerik üretenler adına konuşabilir miyim bilmiyorum ama geridönüş almak bence ne ortaya koyacağını bulmaktan daha değerli.
Linkedin’de bu hafta 10,000 takipçiye ulaşacağım muhtemelen. Geçen yıl bu zaman bunun dörtte birinden azdı (ilgilenenler varsa fikir vermesi için söylüyorum, bu bir senede hafta içi hergün yazdım, böyle organik bir artış oldu).
Öte yandan Linkedin’in yazılarımızı çok sınırlı kişiye gösterdiğini biliyoruz. Aksi de pek mümkün olmazdı herhalde akışa sığmazdı. Ben de bütün yazılarımı kendi blogumda topluyorum, etiketliyorum, aradığınızı bulmak da site içi arama aracından çok kolay. Haftalık bir e-bültende geçen haftaki paylaşımları topluyorum. Merak ederseniz, bir örneğini linkte bulabilirsiniz ve dilerseniz yine linkten kaydolabilirsiniz.
Bir de podcastim var biliyorsanız eğer. Beni de şaşırtan bir şekilde 88.bölüme geldim ve geçen Ağustos’tan beri her Pazartesi yeni bir bölüm yayınlıyorum. Alışkanlık kazanmak için zinciri kırmamak önemliymiş gerçekten, bunu da anlıyorum. Başlarken hostingi yapan servisin formunda sezon yapıp yapmayacağımı işaretlemem gerekiyordu. Ben de anlamsız bulmuştum. Halbuki bir ara vermek için ideal bir mazaretmiş. Sezon sonu yapamıyorum ama önümüzdeki pazartesi bölümünden sonra izninizle kendime bir ay tatil veriyorum. Geçmiş bölümlere alıcı gözle bakabilirsiniz.
Şimdi sizden görüş almak istiyorum. İçeriklerime ilginizi öğrenebilir miyim? Aşağıdaki ifadelerden hangisi size uygun geliyor.
(uzun açıklamalı seçenekler)
a. Sadece Linkedin paylaşımlarınızı takip ediyorum diğerlerini bilmiyordum.
b. (+a) Podcastinizi de arada dinliyorum.
c. (+b) E-bülteninize de aboneyim
d. Linkedin’den takip ediyorum podcast/e-bülten aboneliğine vaktim yok