Bu hafta Derya Hanım’la organizasyonlardaki insan odaklı dönüşümün gerekliliğinden konuştuk. Derya Hanım (mealen) diyor ki; öncelikle insanız, bir makinanın parçası olmadığımızın, şirketin de bir makina olmadığının farkına varmalıyız. Bizi buraya kadar getiren yönetim anlayışının saçma olduğunu bu anlayışı hararetle savunan kişilerin yüzüne de söyleme cesaretini bulmalı ve o insanların da çıkarlarının artık geçerli olmadığını anlatmalıyız. Şirketlerin değer yaratabilmesi, çalışanlarının “hayatını bir şirket için feda etmek değil yaratmak istediği değişime, bir amacı gerçekleştirmeye ortak arayan” kişiler olduklarını anlamalarıyla ve onlara hak ettikleri değeri göstermeleri ile mümkün olacak.
Ben de böyle bir geleceğe inanıyor, bu bakış açısının tartışılması ve benimsenmesi için çalışıyorum.
Charlie Chaplin’in 1936 tarihli Modern Zamanlar filmi bu postu yazarken aklıma geldi, ne müthiş bir öngörü ve hiciv değil mi? Malesef 85 yıl öncesine nazaran çok farklı bir noktada değiliz, o günün mavi yakalıları, bugünün beyaz yakalıları belki de. Ama her devrin bir sonu var!
