Tasarım odaklı düşünme ismini tasarımcının bir ürüne veya hizmete kullanıcısının gözünden bakmasından alıyor. 1960’larda Stanford’da bu yaklaşımı iş dünyasına uyarlama fikri doğuyor ve insan odaklı çalışmanın prensipleri ve araçları belirleniyor.
Her alanda olduğu gibi bir işi yapmak için bazı araç ve yöntemler, bilgi/yetenek ve bir çalışma anlayışına sahip olmanız gerekir. Bunların hepsi birbirinden beslenir, güç alır ve başarıda hepsinin rolü vardır. Öte yandan söz konusu Tasarım Odaklı Düşünme olduğunda araç ve yöntemleri almak nispeten kolay ve bunlar büyük oranda açık kaynaklardan erişilebilir durumda.
Ben biraz daha kritik gördüğüm bu araçları ve yöntemleri kullanmak için gerekli zihniyeti ve çalışma kültürünü tanımlamak için bir yapıtaşı (molekül) metaforu kullanıyorum, buna da değer yaratmanın formülü adını veriyorum. Tabii asıl önemli olan bu molekülü oluşturan elementler ve onların oluşturduğu ortam.
Eğer elementleri merak ediyorsanız, podcast bölümünden 14 Aralık tarihli kaydı dinleyebilirsiniz
