12 Aralık’ta Türkiye’nin ilk iş odaklı dijital tanışma etkinliği https://12dakika.com/ ‘da düzenlendi.
Ben de konuşmacılar arasındaydım. Önce değer kavramından ve şirketler için öneminden bahsettim. Şirket için değer yaratmanın ise müşterisini tanımasından, onun ihtiyaçlarını mevcut çözümlerden daha iyi karşılayarak hizmetinden veya üründen aldığı değeri arttırmasından geçtiğini anlattım. Şirketlerin bunu yapabilmesinin yolu tasarım odaklı düşünmeyi benimsemesinden geçiyor. Bu da araçlar ve metodların yanısıra hatta daha önemlisi bir zihniyet hazırlığını gerektiriyor. Ben de bunu biraz espirili bir biçimde bir molekül formülü (CuPoCoDiAo) ve elementleri metaforuyla açıklıyorum: Curiosium, Positivium, Collectivium, Diversium ve Actorientum. (podcast bölümünde dinleyebilirsiniz)
Cuma günü ise bir anket yayınlamış ve sormuştum: Sizce bu tarz tanışma etkinliklerine katılmayanların, bir konferans fuayesinde önceden tanıdıkları dışında kimseyle konuşmayanların bu davranışının arkasındaki temel neden sizce hangisi?
a. Karakter itibariyle çekingen olmaları
b. Rahatsız edilmekten endişe etmeleri (uygunsuz yaklaşımlarla karşılaşmamak, birisini başına sarmamak)
c. İhtiyaç duymamak (ben biriyle görüşmek istesem bulur görüşürüm)
d. Hayır demekte zorlanmak (bana birşey satmak isteyecekler kesin, reddetmek hoşuma gitmiyor, ne diyeceğimi bilemiyorum, böyle bir durumla karşı karşıya kalmak istemiyorum)
57 kişi katıldı ama hiç beklemediğim bir sonuçla karşılaştım. Bana tahminimi sorsanız 10/20/40/30 derdim herhalde. Çıkan ise 77/7/9/7 oldu. Ben şok! 🤯
Evet şununla karşılaşıyorum; ne zaman paylaşımımı beğenen birine teşekkür etsem, genellikle özelden beni hep takip ettiklerini, fayda gördüklerini paylaşıyorlar. Neden bunu kendiliklerinden yapmıyorlar (evet beğenmek bile istatistiklere göre nadir rastlanan bir davranış) ama bir şeyi neden beğendiğinizi söylemek başka bir kapı açıyor, belki ben size başka bir kaynak önereceğim veya sizi biriyle tanıştıracağım, belki size uygulayabileceğiniz bir fikir, ilham vereceğim vs.
Uzun lafın kısası, çekingenlik yanıtı beni kesmedi, sizce “peki neden çekiniyor insanlar” sorularını sormaya başlasak altından ne çıkacak? 🙄
