Bilmediğimizi bilmemek

Bu hafta madem eğitimden bahsediyorum, davranış psikolojisinden çağrışan bir bilgi paylaşayım.

Dunning-Kruger etkisi, bir konuda az bilgiye sahip olan kişilerin bilgi düzeylerini abarttığını söyleyen bilişsel bir önyargı. Üstelik bilgi düzeyimiz ne kadar azsa abartma ihtimalimiz de o kadar artıyor. Daniel Kahneman Hızlı ve Yavaş Düşünme kitabında şöyle diyor: “Paradoksal olarak, az şey bildiğinizde, yap-boza yerleştirecek parçalar daha az olduğunda, tutarlı bir öykü kurmak daha kolaydır. Dünyanın anlamlı olduğuna dair rahatlatıcı inancımız sağlam bir temele dayanır: cehaletimizi görmezden gelme yeteneğimiz sınırsızdır.”

Bir de yeni bir kelime öğrendim bugün “ultracrepidarian”. Bilmediği konular hakkında fikirler veren kimse demekmiş. Hikayesi de şu; Antik Yunan’da bir ressam Appelles bir resmini bir ayakkabıcının eleştirdiğini duyunca, “ayakkabıcı, köselesinin/tabanının (crepida) üstüne (ultra) çıkmasın, ötesine karışmasın” demiş. İşte bu bilmediği iş hakkında fikir beyan etmek Dunning-Kruger etkisinden geliyor.

Bu sapmadan uzak durmak istiyorsanız (ki sizi bu farkındalığınızdan dolayı tebrik etmek gerekir) Kahneman’ın iki önerisi var; geribildirim alın, bu hoşunuza gitmese de. Karar vermeyi düşündüğünüz bir konuda bilgi düzeyinizden şüphe edin ve daha çok bilgi edinin.

Bu arada bilginiz arttıkça da başka türlü bir problem baş gösteriyor. Bu defa da sizin bildiklerinizi başkalarının da bildiği yanılgısına düşüyorsunuz. Hatta iki ay önce şöyle bir paylaşım yapmıştım 😉 https://www.linkedin.com/posts/meteyurtsever_ben-kimim-ki-hi%C3%A7-daha-%C3%B6nce-bir-i%C5%9Fte-activity-6721319407844376576-bIfv

Bunu paylaşın
Tartışmaya katılın

Okumaya devam edin