Foto: Craig Adderley / Pexels

İnovasyon kurumda kimden bekleniyor?

Son zamanlarda kurumsal inovasyon hakkında paylaşımlar yapıyorum. Günümüzde inovasyon konuşmayan şirketin olduğunu sanmıyorum.

Cuma günü bir anket yapmıştım ve bulunduğunuz kurumdaki söylemi sormuştum. İnovasyon “ağırlıkla” kimden bekleniyor, daha doğrusu sizin bu konudaki hissiyatınız ne? Belki birden fazla yol deneniyordur seçeneklerde de bulunan ama en çok bel bağlanan, mesai harcanan hangisi sizce?

Bir de covid-19’un yarattığı iklimden bağımsız düşünmeye çalışmanızı istemiştim, pandeminin özel şartlarının farkında olarak.

Seçenek açıklamaları şöyleydi:
a. Bütün çalışanların inovatif olması bekleniyor, bu konuda eğitimler alıyorsunuz, fikir iletmeniz için sizi teşvik eden mekanizmalar var
b. Şirkette inovasyon için özel bir yapılanma var, bu birkaç kişilik inovasyondan sorumlu birim de olabilir adam akıllı ARGE ekibi de.
c. Şirket çözüm ihtiyaçlarını dışarıdaki paydaşlardan, tedarikçiler, start-uplar, kuluçka merkezleri vb işbirliği veya satın almalarla karşılamaya çalışıyor.
d. Bir takım çabalar, söylemler var ama gerçek anlamda inovasyon beklenmediğini düşünüyorsanız bunu işaretleyebilirsiniz

Sonuçları şu şekilde yorumladım:

Kurumların yarıya yakını inovasyonu ağırlıkla bütün çalışanlardan bekliyormuş. Kurumun herkesin inovasyon yapabileceği anlayışının olması olumlu, tabii bu çalışanlarının çabasının yanında bir koordinasyon ve destek gerektiriyor. Umuyorum çalışanlar bunları da alıyorlardır.

Kurumların üçte biri ise inovasyonu bunun için kurduğu yapılardan ekiplerden bekliyor. Bu grup sanıyorum biraz daha ciddiye alıyor inovasyonu. Daha doğrusu teknoloji işlerinin merkezinde, onlar için inovasyon oksijen gibi elzem (Bu arada ben inovasyonu teknoloji ile eş tutuyormuşum gibi anlaşılmasın ama ülkemizde genel kabul bu yönde)

İnovasyonu dışarıdaki paydaşlardan, tedarikçiler, start-uplar, kuluçka merkezleri vb işbirliği veya satın almalarla karşılamaya çalışınlar ise sadece %5. İşte bence bir büyük sorun burada. Zihniyet olarak dışarıda yapılan işlere kapalı olursak dışarıda işin uzmanı, kendine dert edinmiş bilim insanı ve girişimcilerden nasıl faydalanacağız? Onlar hayallerini gerçekleştirmek için imkanlardan mahrum kalacaklar. Sonuçta en büyük kayıp milli gelirde ve refah düzeyinde olacak. Bence herkesin üzerinde düşünmesi gereken alan burası.

Bir de son seçenek var ki, şirketlerin neredeyse 5’te 1’i inovasyonu duyunca kulağının üstüne yatıyor. Hatta daha da yürek burkan, sizin görmediğiniz, bu seçeneğe oy verenlerin arasında titrinde “inovasyon” kelimesi geçen kişiler var. Kurum kültürü için en zehirli durumlara bir örnek, şirketin veya liderin sözünün ve eyleminin farklı olması. Dönemsel olabilir mi, sanmıyorum, insanlar bunu ayırt edebilecek düzeyde bence, mesele insanların vizyona ortak edilmesi ve şeffaflık.

Tartışmaya katılın

Okumaya devam edin