Innovation Leader‘ın çok güzel bir infografiği var, kurumsal inovasyon ekosistemi hakkında. Umarım size de şirketiniz için iyi bir tartışma zemini sunar.
Konunun özünde ana işimiz var. İşler iyi giderse kimse gerçek inovasyon peşinde değil. İşlerde tökezlenme başlarsa yeni yatırımdan ziyade masraf kısmaya gidiliyor. Üst yönetimin desteği olmadan ilerlemek zor.
Tartışma sorusu: Bu farklı grupları yeni fikirlere kusur bulup taş koymak yerine kucaklamalarını ve geliştirmelerini nasıl özendirebiliriz?
Yeni inovasyon inisiyatifleri asıl işimizin kıyısında kendine yer bulur, asıl işimiz kadar kaynak ve alaka görmez. Burada -mış gibi yapmaktan, kuluçka, hızlandırma programlarına, zihni sinir procelerine uzanan bir skala var.
Tartışma sorusu: Bu inisiyatiflerden beklentimiz ne ve ne kadar zaman zarfında? Hangi kaynaklara ihtiyacımız var?
Start-up ekosistemi sayesinde inovasyon çabamıza hız kazandırabilir, dış destek alabiliriz. Tartışma sorusu: Dışarıdaki yapılarla iş yapmaktaki engelleri nasıl kaldırabilir, kendi iş kolunuzda iş ortaklığında tercih edilen bir konuma nasıl gelebiliriz?
Müşteriler şirketler nezdinde genelde satış ve pazarlama tarafından sahiplenilir. Ama tasarım odaklı düşünme, lean start up gibi yaklaşımlar sayesinde daha farklı fonksiyonlar direkt müşteriyle iletişime geçebiliyor, bu da gelirleri arttırmasa da müşteri bağlılığına katkıda bulunabiliyor. Tartışma sorusu: Müşterileri inovasyon sürecine katmaya engel ne var? Nasıl konseptleri onlarla hızlıca test edebiliriz?