“Neden” ile başlamayın

Amacını arayan markalara duyurulur: “Neden” ile başlamayın!

Pazartesi giriş yaptığım konuya devam. Thomas Kolster‘ın Çoğu pazarlamacıyı kalbinden yakalayan Simon Sinek’in “Neden ile Başla!” önermesine bir meydan okuması var. Özetle şunu söylüyor; eğer markanızın başlangıcında gerçekten bir duruş, bir dert vardıysa tamam, bu inandırıcı ve özgün. Biraz aykırı görüntüsü nedeniyle (pembe saçlı, giyim-kuşam vs) gerçekten kahve sevdalı bir genç kızın Starbuck’s a barista olarak alınmaması üzerine bisikletli bir araç üzerinde -dünyanın en hızlı büyüyen- kahve zincirini (Wheelys Café) kurmasını anlatıyor (bu arada baktım maalesef Corona’yı aşamamışlar).

Ancak “sonradan gelme” fikirlerle 🙄 kendinize amaç bulmayın. Böyle üzerinize tam oturmayan büyük amaçlara insanlar inanmıyor diyor. Bir de altını çizdiği “deneyim ekonomisinin dönüşüm ekonomisine evrilmesi” olgusu var. O yüzden şirketlere müşterisinin tüketicisinin dönüşüm yolculuğuna el vermesini tavsiye ediyor. Dört aşamalı reçetesi ise şu:

Ne: Hangi işle iştigal ediyorsunuz?
Nasıl: Verdiğiniz hizmet veya ürün ne anlamda benzersiz?
Kim: İnsanların “kim”e evrilmesine yardımcı olabilirsiniz?
Ne zaman: Bu değişimi ne zaman sağlayacaksınız?

İlgileniyorsanız devamı Kolster’in sitesinde

Bir de çok güzel bir makale var; Sinek ile Kolster’in karşılaştırmasını yapan https://www.linkedin.com/pulse/evolution-purpose-dont-start-why-justin-kirby/

Siz ne düşünüyorsunuz?

Bunu paylaşın
Tartışmaya katılın