“Kurumsal dünyadaki firmalar hemen okuma kulüpleri kursunlar!”
Ben demiyorum, Yekta Kopan söylüyor Armağan Çağlayan ile yazarlık hakkında yaptıkları sohbette.
Dünyayı anlamak için yazdığını söylüyor Yekta Kopan. Ama okumayı, yazmaktan da sinemadan da fazla sevdiğini söylüyor. Okuyarak para kazanılabilseydi, çok zengin olurdum diyor.
Sadece okumaktan değil ama okuduğunu uygulamaktan para kazanılabiliyor tabii. Ama onun kast ettiği bu değil biliyorum, okumak bir meslek olsaydı demek istiyor.
Okumanın insan tanıma konusundaki katkısından bahsediyorlar. Bu bence de hem insanın kendini hem de başkalarını tanıması anlamına geliyor.
Okumakla ilgiliyseniz sohbetin tamamını izlemenizi tavsiye ederim YT’da 196Sekiz kanalında. O kadar ballandırarak anlatıyorlar ki okuma sevgisini, elinizdeki işi bırakıp bir kitap okumaya direnmeniz zor görünüyor. 😊
Eğer bir kurum yöneticisiyseniz ve Yekta Bey’in tavsiyesine kulak vermek isterseniz ama nasıl yapacağınızı bilmiyorsanız size yardımcı olabilirim. Dört buçuk yıldır aksatmadan her ay sürdürdüğüm kendi (der ya) kitap kulübümün yanı sıra bu yıl Yenibirlider ve Akbank için kurduğumuz kitap kulüplerini de yürütüyorum. Konuşalım 😉