der ya Kitap Kulübü ile Yönetim Kurulunda Felsefe (Konuk: Mine Kobal Ok)

Kitap Kulübü’müzde Ocak ayında 37’inci buluşmamızda Mine Kobal Ok’un “Yönetim Kurulunda Felsefe” adlı kitabını konuştuk. Mine Hanım da toplantımıza katılarak bizi çok mutlu etti.
Kitap Mine Hanım’ın iki yıl önce Linkedin’de başlattığı “Yönetim Kurulunda Felsefe” başlıklı yazı dizisinde yer verdiği ilk 37 felsefecinin yaşamlarına ve düşüncelerine ilişkin özet bilgilerin derlemesinden oluşuyor.
“Merakınız bol olsun” dileğiyle bitirmişti sözlerini Mine Hanım bana gönderdiği ve özel bir notla imzaladığı kitabında. Merak benim değer yaratma formülümün ilk elementi. Onun da felsefeye olan ilgisinin başlangıcı olmuş, merak.
İş dünyası ile danışmanlık mesleği nedeniyle çok içli dışlı olan Mine Hanım’ın serzenişine ben de yürekten katılıyorum. Sistem büyüme üzerine kurulu. Herkes büyüme için bir aksiyon peşinde. Mine Hanım da bazen “buradan bir aksiyonla çıkmayalım, sadece sorular soralım” diyormuş, çünkü çoğu zaman meseleyi doğru tanımlayamamaktan, yüzeyde kalmaktan, derinleşememekten doğruyu bulamıyoruz. Felsefenin değişik lensleri ise bize bu imkanı sunuyor. Bu anlamda kitap bir soru bankası gibi. Ama cevap anahtarı sizde, kendinizde.
Kitap Kulübümüzde her alandan, disiplinden arkadaşımız var, ama özellikle bu oturumda mühendis arkadaşlar ağırlıklarını hissettirdiler. Kitabı ne kadar beğendiklerini söyledikten sonra Mine Hanım’ı taleplere boğdular. Konu başlıkları vererek yeni kitap siparişinde bulunanlar mı istersiniz, kitap içeriği ve düzenlemesi hakkında öneriler sunanlar mı, ayrıntılı dizin isteyenler mi? Umarım Mine Hanım’ı geldiğine pişman etmemişizdir. Şunu anladım yalnız memleket felsefeye aç, aç. En azından mühendisler açlıktan kıvranıyor, onu söyleyebilirim.
Kitap felsefeye giriş için kolay yutulabilir bir hap gibi, iş dünyası ile bağdaştırması ise beyaz yakalılar için bonus niteliğinde, ilgilenenlere tavsiye ederim.
Bir buçuk saati geçen söyleşimizi kısaltmak için epey ter döktüm, söz alan arkadaşların yorumlarına değil sadece sorularına yer verebildim. Şimdi sizi söyleşimizle baş başa bırakıyorum.

Dinlemeye başlayın

Kitap Kulübü’müzde Ocak ayında 37’inci buluşmamızda Mine Kobal Ok’un “Yönetim Kurulunda Felsefe” adlı kitabını konuştuk. Mine Hanım da toplantımıza katılarak bizi çok mutlu etti.
Kitap Mine Hanım’ın iki yıl önce Linkedin’de başlattığı “Yönetim Kurulunda Felsefe” başlıklı yazı dizisinde yer verdiği ilk 37 felsefecinin yaşamlarına ve düşüncelerine ilişkin özet bilgilerin derlemesinden oluşuyor.
“Merakınız bol olsun” dileğiyle bitirmişti sözlerini Mine Hanım bana gönderdiği ve özel bir notla imzaladığı kitabında. Merak benim değer yaratma formülümün ilk elementi. Onun da felsefeye olan ilgisinin başlangıcı olmuş, merak.
İş dünyası ile danışmanlık mesleği nedeniyle çok içli dışlı olan Mine Hanım’ın serzenişine ben de yürekten katılıyorum. Sistem büyüme üzerine kurulu. Herkes büyüme için bir aksiyon peşinde. Mine Hanım da bazen “buradan bir aksiyonla çıkmayalım, sadece sorular soralım” diyormuş, çünkü çoğu zaman meseleyi doğru tanımlayamamaktan, yüzeyde kalmaktan, derinleşememekten doğruyu bulamıyoruz. Felsefenin değişik lensleri ise bize bu imkanı sunuyor. Bu anlamda kitap bir soru bankası gibi. Ama cevap anahtarı sizde, kendinizde.
Kitap Kulübümüzde her alandan, disiplinden arkadaşımız var, ama özellikle bu oturumda mühendis arkadaşlar ağırlıklarını hissettirdiler. Kitabı ne kadar beğendiklerini söyledikten sonra Mine Hanım’ı taleplere boğdular. Konu başlıkları vererek yeni kitap siparişinde bulunanlar mı istersiniz, kitap içeriği ve düzenlemesi hakkında öneriler sunanlar mı, ayrıntılı dizin isteyenler mi? Umarım Mine Hanım’ı geldiğine pişman etmemişizdir. Şunu anladım yalnız memleket felsefeye aç, aç. En azından mühendisler açlıktan kıvranıyor, onu söyleyebilirim.
Kitap felsefeye giriş için kolay yutulabilir bir hap gibi, iş dünyası ile bağdaştırması ise beyaz yakalılar için bonus niteliğinde, ilgilenenlere tavsiye ederim.
Bir buçuk saati geçen söyleşimizi kısaltmak için epey ter döktüm, söz alan arkadaşların yorumlarına değil sadece sorularına yer verebildim. Şimdi sizi söyleşimizle baş başa bırakıyorum.

Bunu paylaşın
Tartışmaya katılın