Dikkat süremizin daraldığı bir sır değil, dikkat dağıtıcı şeyleri önleme yeteneğimiz de. Harvard Üniversitesi psikologları tarafından yapılan bir araştırma, insanların günlerinin yaklaşık% 47’sini yaptıklarından başka bir şey düşünerek geçirdiklerini bulmuş.
Dikkatin iki boyutu vardır diyor Kaliforniya Üniversitesi’nden psikolog Dr.Gloria Mark.
“İlk boyut, yaptığınız işte ne kadar zorlandığınızdır” diyor. “İkincisi, yaptığınız şeyle ne kadar angaje olduğunuzdur.” (challenged/engaged)
İki boyut, dört dikkat kadranını oluşturur. Çok angaje olmuş ve zorlanıyorsanız, dikkatinizi odaklamışsınız demektir. Çok angaje olmuş ancak zorlanmıyorsanız, ezbere dikkat ediyorsunuz demektir. Ne angaje ne de zorlanıyorsanız, can sıkıntısı içindesiniz demektir. Ve eğer angaje olmamış ama çok zorlanıyorsanız, hayal kırıklığı içindesiniz demektir.
İş gününün çoğunun odaklanmış bir dikkatle geçirdiğimiz söyleniyor. Çoğumuz sabahın ilerleyen saatlerinde saat 11: 00’de ve öğleden sonra saat 15: 00 civarında bir zirve yaşarmışız. Ama bu sınırlı bir kaynak, uzun süre sürekli odaklanmak mümkün değil.
Ezbere dikkat ise mekanik ve rutindir. Solitaire veya Candy Crush gibi çevrimiçi bir oyun oynamak gibi ilgi çekici ancak zihinsel olarak zorlayıcı olmayan bir şey yaptığınızda bu tür bir dikkat kullanırsınız. Bazı ev işleri de ezbere olabilir.
Kaçınmaya çalıştığımız bu ezbere dayalı aktiviteler, zihniniz hafifçe meşgulken kaynaklarınızı yenilemenize izin veriyormuş. Bu esnada, sorunlar hala aklımızın arkasında kuluçkaya yatıyormuş.
Ezbere dikkat aynı zamanda sabah 9 civarında yükselmeye başlayan ve öğleden sonra 2’ye kadar devam eden bir ritme sahipmiş.
Can sıkıntısı, insanların kaynaklarını yenilemelerine yardımcı olabilir, ama kaynaklarımızı yetersiz kullanır deniyor. Hayal kırıklığı ise, zor bir faaliyetle karşı karşıya kaldığımızda meydana gelir. Nasıl ilerleyeceğimizi çözemediğimiz için çok fazla kaynak kullanıyoruz ve bu çok rahatsız edici o yüzden dönüp başka bir şey yapıyoruz
Hangi durumda olduğunuzu ve bir başkasına geçmeniz gerekip gerekmediğini tanımak, gününüzü daha iyi planlamanıza yardımcı olabilir diyor Dr.Mark. Örneğin, odaklanmış bir dikkat döneminde tükenmiş hissetmeye başlarsanız, kaynaklarınızı yenilemeye yardımcı olan ezberci bir etkinlik gibi daha az yorucu bir şey yapmak için kısa bir mola vermenizi öneriyor.
Kendinizi sıkılmış bir durumda bulursanız, dikkat dağıtıcı şeylere açık hale geliyoruz. Yani canımız sıkıldığında veya bıkkınlık yaşadığımızda telefondan ya da bilgisayardan gelen bildirim sesine kendimizi bilerek ve isteyerek kaptırabiliyoruz.
Ez cümle; sürekli odaklı kalacağım diye kendimizi paralamayalım, yorulup tükenmeden fark edip ezbere işlere geçelim. Sıkıldığımızda kendimizi sosyal medyanın kucağına, e-posta denizine atmayalım. Biraz sıkılırsak moralimizi bozmayalım. Hayal kırıklığına uğrarsak silkinip başka işe geçelim. Söylemesi kolay değil mi? 🤗
Kaynak: FastCompany