Kellogg’s ve kahvaltılık gevrekleri hep sevmişimdir. Türkiye’de popüler değilken de yurtdışındaki envai çeşit tahıl gevreklerine çok imrenirdim. 91 yazında Amerika’ya ablamları ziyarete gitmiştim, oraya özgü yaşadığım deneyimler arasında eniştemle farklı tahıl gevreği çeşitlerini meyvelerle ve sütle karıştırarak hazırladığımız kahvaltılar aklıma geliyor.
Bundan 4-5 yıl sonra Kellogg’s Avrupa yöneticileriyle Nielsen’de müşteri temsilcisiyken yaptığımız toplantıyı hatırlıyorum. Kendi işlerini nasıl tanımladıklarına da bayılmıştım “Morning Food Company”
The Brand Planet‘te bir habere rastladım, Kellogg’s üç ayrı şirket olarak faliyetlerine devam etme kararı almış. Atıştırmalıklar (içinde Pringles’ın da bulunduğu 11.5 milyar dolar ciroluk en büyük kısım), Tahıl gevrekler (Corn Flakes vb 2.5 milyar ciro) ve Bitki bazlı (300 milyon cirolu yeni ürünler). Tahıl işinin büyüyeceğini tahmin etmemekle beraber oraya da özel bir ilgi göstermek gerektiğini düşünmüşler, atıştırmalığın gölgesinde kalmasın diye.
Türkiye’de 2005’te Ülker’le bir ortaklığa gitmişlerdi, 2018 sonunda ürün gamlarını büyütme önerisine sıcak bakmayan Ülker’le yollarını ayırmışlardı. Ülker protföyüne bir tehdit olarak görmüş olmalı. Açıkçası ben, bizim atıştırmalık ve kuruyemiş şirketlerimizin bu alanda yeteri kadar cesur ve yenilikçi davranmadıklarını düşünüyorum. Ürün kararlarında satın alma gücü büyük bir rol oynuyor, bunun farkındayım. Sürekli gramaj azaltıp, adet başına ödenen parayı sabit tutmaya çalışıyorlar-dı, bu hiper enflasyonist ortamda artık o da mümkün (sürdürülebilir) gözükmüyor.
Öte yandan daha katma değerli ürünlerin ve değişik beklentilere sahip tüketicilerin ihmal edildiğine inanıyorum. Son yıllarda beni heyecanlandıran yeni bir atıştırmalık ürün görmedim, mevcut markalarının/ürünlerinin yanına ya yeni bir aroma, farklı renkte bir çikolata, veya iki kat krema gibi yenilikler, ya da farklı boyut/ambalajda ürünler var. Hem sağlık, hem lezzeti sağlamak, bunun “kodlarını” tanımlamak bence hala büyük bir boşluk.
