Bu hafta konuğum Öner Şirketler Grubu CEO’su Armağan Öner
Kendisiyle küresel ısınmanın, ormanların azalmasının, biliçsiz su kullanımının ve nüfus artışının dünyada gıda ve tarım politikaları üzerindeki etkilerini konuştuk. Ülkelerin bu konuda aldıkları önlemler küresel ticaret anlamında bizi de ilgilendiriyor. Tarım üretimimizi “yeşil mutabakat” gibi küresel organizasyonlara uyumlu hale getirirken, daha az ithalata dayalı politikalar geliştirmemiz gereği hakkında bilgiler verdi.
Armağan Öner karamsar bir tablo çizer gibi görünse de (gerçekçi demek daha doğru sanırım), enseyi karartmadan atılması gereken adımlar konusunda çok net görüşler ortaya koydu. Benim de en çok ilgimi çeken katma değerli ürünler hakkındaki çalışmalarıydı.
Umuyorum en kısa zamanda tarım ülke gündemde hak ettiği ilk sıralara yerleşir ve bu sadece hayati olan kendimize yetecek beslenme ve su kaynakları gibi konulara değil, giderek daha büyük sorun haline gelen plansız kentleşme ve işsizlik gibi sorunlarına da ilaç olur.
Armağan Öner’in Linkedin Profili:
https://www.linkedin.com/in/armagan-oner-1692b5/
Öner Şirketler Grubu web sitesi:
http://www.oner.com.tr/
[…] Armağan Öner ile Tarımda Gelecek […]
Üşenmeden! dinledim.
Bilgiler, tavsiyeler çok değerli.
Ama ülkeye yansıması olacak mı?
Çiftçi tarlada kalacak mı?
Suları verimli kullanabilecek miyiz?
Devlet, arazileri tarıma açacak mı?
Açsa bile geri bildirim almak için denetleyecek mi?
Hallere analiz cihazı konulacak mı?
…
Cevabı bilenler yazsın. (Ben biliyorum ama söylemem.) 🙂
Çok teşekkür ederim dinlediğiniz ve bu soruları derlediğiniz için Oğuzhan Bey. Birey olarak benim yapmaya çalıştığım şey, bu konuların mümkün olan en geniş kapsamda tartışılarak yöneticilerin gündemine girmesini sağlamak. Bunun dışındaki fikir ve yöntemlere de açığım, elimden geldiğince destek vermek isterim.
Çoook haklı ve öngörülü bir anlatımdı. Öner Bey’i destekliyorum. bu ülkede plansız programsız kara düzenden ne zaman çıkar değerlerini kendisi korur canının bir parçası olarak görür, o zaman yükselir. tabii böyle yöneticiler olursa…
aslında arazileri belli ulusal çıkarları gözeten kuruluşlar satın alsa ve ekim dikimleri denetimine alsa karı adına, biz beyaz yakalılar bile gönüllü hobi gibi bir tarafından destek olur özlediğimiz doğal yaşama daha yakın olabiliriz.