Yapay zekanın erişemeyeceği seviye

“Efendiler, yarın Cumhuriyeti ilan edeceğiz”

sözünün üzerinden 102 yıl geçti. Benim de sizden bir ricam var:

“Arkadaşlar, yarın yapay zekayı kutlama görsellerinde kullanmayalım”

Zira Atam’ın gözündeki çakmak ışığın zerresini, kaşının telini, dudağının kıvrımını anlayacak ve yorumlayacak yapay zeka icat edilmedi. Kuantum bilgisayardan da ümidim yok. Biz yine 100 yıllık fotoğrafları kullanalım, onun heybetinin, bize verdiği gururun yapayı ile yetinmeyelim, ona bakmaya doyamamış çocuklarımızın, gençlerin körpe gözlerini bulandırmayalım.

Ama onu anlamaya çalışalım. Onuncu Yıl Nutku’ndaki şu tüyler ürperten “zamansız” ifadelere kulak verin:

“…Az zamanda çok ve büyük işler yaptık. Bu işlerin en büyüğü, temeli Türk kahramanlığı ve yüksek Türk kültürü olan Türkiye Cumhuriyeti’dir.

Fakat yaptıklarımızı asla kâfi göremeyiz.Çünkü daha çok ve daha büyük işler yapmak mecburiyetinde ve azmindeyiz.Yurdumuzu dünyanın en mâmur ve en medenî memleketleri seviyesine çıkaracağız. Milletimizi en geniş refah vasıta ve kaynaklarına sahip kılacağız. Millî kültürümüzü muasır medeniyet seviyesinin üstüne çıkaracağız.

Bunun için, bizce zaman ölçüsü geçmiş asırların gevşetici zihniyetine göre değil, asrımızın sürat ve hareket mefhumuna göre düşünülmelidir. Geçen zamana nispetle, daha çok çalışacağız. Daha az zamanda, daha büyük işler başaracağız. Bunda da muvaffak olacağımıza şüphem yoktur. Çünkü, Türk milletinin karakteri yüksektir. Türk milleti çalışkandır. Türk milleti zekidir. Çünkü Türk milleti millî birlik ve beraberlikle güçlükleri yenmesini bilmiştir. Ve çünkü, Türk milletinin yürümekte olduğu terakki ve medeniyet yolunda, elinde ve kafasında tuttuğu meşale, müspet ilimdir.

Şunu da ehemmiyetle tebarüz ettirmeliyim ki, yüksek bir insan cemiyeti olan Türk milletinin tarihî bir vasfı da, güzel sanatları sevmek ve onda yükselmektir. Bunun içindir ki, milletimizin yüksek karakterini, yorulmaz çalışkanlığını, fıtrî zekâsını, ilme bağlılığını, güzel sanatlara sevgisini, millî birlik duygusunu mütemadiyen ve her türlü vasıta ve tedbirlerle besleyerek inkişaf ettirmek millî ülkümüzdür.

Türk milletine çok yaraşan bu ülkü, onu, bütün beşeriyete hakikî huzurun temini yolunda, kendine düşen medenî vazifeyi yapmakta, muvaffak kılacaktır.


Kurtuluş Savaşı bütün bir ulusun zaferidir. Ama Cumhuriyet bu büyük adamın eseridir! Onun eserine sahip çıkalım!

Bunu paylaşın
Tartışmaya katılın