Google kurucuları Brin ve Page bundan 27 yıl önce internetteki bilgileri düzenlemek ve erişilebilir kılmak için yola çıkıyorlar. Çıkış noktaları ise internetteki sayfaların önemini belirlemek için ona verilen backlink sayılarını kullanmak. Stanford’daki projelerinin adı “BackRub” (sırt masajı). Bu fikir bir arama motoruna döndüğünde kendilerine 100 sıfırlı rakam anlamına gelen googol’ı seçiyorlar ama söylentiye göre imla hatası yaparak “google” kelimesini tescil ettiriyorlar.
Bugün Google arama motorundan çok daha fazlası. Larry Page 2000 yılındaki bir röportajında yapay zekanın Google’ın nihai sürümü olacağını söylüyor. Yani internetteki her şeye erişebilen bir makinanın sorduğumuz soruya en doğru cevabı vermesi. O günkü öngörüsü bana oldukça saf geldi. Özellikle de Alphabet çalışanlarının 2023’te Fizik ve 2024’te Kimya alanında Nobel aldıklarını düşündüğümde, Google’ın etki alanı, var olan doğru bilgiyi vermenin epey ötesine geçmiş.
Global IT International’ın dün katıldığım etkinliğinde Google Cloud Türkiye Yöneticisi A. Önder Guler hiç düşünmediğim bir perspektif gösterdi. Eskiden insan yaşamıyla teknolojinin seyri birbirine paraleldi. İnsan ve teknoloji beraber yaşlanıyorlardı. Zamanla insan ömrü uzadı teknolojinin ömrü kısaldı.
Bunu şöyle de doğrulayabilirim; 82 doğumlu bir konuşmacı ilk bilgisayarının bir Comodore 64 olduğunu söyledi, ben 70 doğumluyum, benim de ilk bilgisayarım bir Comodore 64’tü. Bugün 12 yıl önceki teknolojinin yüzüne bile bakmıyoruz.
Teknoloji o kadar hızlı ilerliyor ki, ona yatırım yapmaya yetişemiyorsunuz, öğrenmeye yetişemediğiniz gibi. Yeni çıkan bir programı öğrenmek çok maliyetli, çünkü yenisi yolda ve siz öğreninceye kadar eskiyecek.
Yapay zeka ile artık bilgisayarlarla konuşma dilimizle anlaşabiliyoruz, onun lisanını öğrenmemiz gerekmiyor. Ancak genellikle ne istediğimizi de tam manasıyla bilmediğimizden (ya da ifade edemediğimizden) bizi tatmin etmiyor hala. Öte yandan bazı bunaltıcı işleri ne kadar maharetle kotardığına inanamıyoruz.
Geçen hafta yazdığım yazıda Page’in 2000’deki öngörüsüne itirazımı dile getirmişim, şimdi fark ettim.
“… yapay zekayı bütün soruların cevabını bilen bir makina değil de her ihtimali düşünen bir asistan olarak kullanmak … daha uygun.”
Tabii bu benim bu teknolojiyi kısıtlı kullanımımdaki bakış açım. Güler’in gösterdiği “AI technology stack”in birinci basamağı. Oradaki her şeyi kullanıyorum ama agent aşamasına geçemedim. Sonrası zaten kişisel ölçek olmasa gerek.

Etkinliği düzenleyen Global IT Google’ın 19 yıllık iş ortağıymış. Bütün bu teknolojik dönüşüme eşlik etmiş olmaları çok etkileyici. Başkan Yardımcısı Burak AKUSTA ise benim (epey) alt dönemden İzmir Atatürk Liseli okuldaşım. Pek yakında onu podcastimde ağırlayıp bu konudaki sorularımı yöneltmek için sabırsızlanıyorum. 😉