“Hem işte, hem özel hayatımda beni üzen hiçbir konuyu ama hiçbir konuyu halının altına süpürmem. Ortak çözümün yaratılması için de öncelikle karşı tarafta bana dair değerin yaratılmış olmasına çalışırım.”
Önceki akşam “Hikayeyi Anlarsan Mümkün” adlı kitabın yazarı Güldem Berkman Kitap Kulübü’nde konuğumuzdu. Bu girişteki sözler bana değil Güldem Hanım’a ait. Kitapta altını çizdiğim birçok dersten biri bu, özellikle de gençlerle paylaşmak istediğim. Çoğumuz bir şeye üzüldüğümüzde küsüyoruz. Veya isyan ediyoruz ama yapıcı bir adım atmıyoruz. Sorumluluğu alıp, yeni durumu kabul edip, (kabul etmek derken geride bırakıp), yeni durumda kendimize bir yol çizip yani inisiyatif alıp bunu da karşı tarafla müzakere etmeyi, bunu genellikle yapmıyoruz. İnsan önce kendine liderlik edecek ki başkalarına liderlik etmeye ehliyet kazansın.
Güldem Hanım kendi hikayesini çocukluk yıllarından başlatıyor. Bir kez daha farkına varıyoruz ki, insanın değerleri o yıllarda belirleniyor, hayatı boyunca o değerleri taşıyor. Onların farkında olmak bizi daha güçlü ve özgür kılıyor. Soranlara hep tavsiye ettiğim gibi, eğer değerlerinizden emin olamıyorsanız, bir arayıştaysanız ipin ucu orada. (Bu arada yeni bir terim öğrendim sohbetimiz esnasında Güldem Hanım’dan; SQ, Spiritüel Zeka, bu konuda da biraz okuma yapacağım sanırım)
Velhasıl, liderlik konusunda düşünen, araştıran, çalışan herkese bu kitabı öneririm.
Gecenin bir diğer sürprizi ise değerli eşi Dr. Zafer Bey’in (ki onunla da iş hukukumuz 28 yıla dayanıyor) ve kitaptaki kahraman ablalardan Çiğdem Hanım’ın da toplantımıza katılması oldu. Kitap kulübümüzün müdavimleri de çok güzel sorular yönelttiler, tespitler yaptılar. Haftaya Pazartesi podcastimde bu güzel sohbetten bir seçkiyi sizinle paylaşacağım. Güldem Hanım’a ve katılan herkese tekrar bu güzel akşam için teşekkür ediyorum.
