der ya Kitap Kulübü ile Sen Bitti Dediğinde

der ya kitap kulübünün 38. buluşmasında Chris Voss’un Sen Bitti Dediğinde adlı kitabını konuştuk.Chris Voss uluslararası rehine davalarında çalışan eski bir FBI müzakerecisi. Kariyerindeki tecrübelerine dayanarak hayatınızın her alanında kullanabileceğiniz müzakere tekniklerini sunuyor.Kitap kulübünde beni en mutlu eden şeylerin başında üyelerin görüşlerini sakınmadan dile getirebildikleri bir güven ortamı bulmaları geliyor. Bu defa da kitabı beğenenler ve beğenmeyenler vardı. Hatta bir arkadaşımız beğenenlerin erkek, beğenmeyenlerin kadın arkadaşlarımız olduğu tespitini yaptı. Hatta kadınların iyi iletişimci oldukları için kitaba çok tezahürat yapmadıkları ama erkeklerin kitaptaki tavsiyeleri çok yararlı buldukları gibi espriler de yapıldı. Şaka bir yana kadın veya erkek beğenmeyenlerdeki rahatsızlığın iki nedeni olduğunu düşünüyorum. İlki kitaptaki teknikleri manipülatif bulmaları. Yani bir rehine arabuluculuğunda güvenlik güçlerinin korsanlarla görüşmesinde bu taktikler doğal karşılanır ama iş yerinde veya evde samimiyetsiz hatta etik dışı bulunabilir. Bir diğer konu da kültürel farklılıklar. Kitaptaki örneklerin bizim toplumumuza veya kültürümüze çok uygun olmadığı gibi görüşler de dile getirildi ki hak vermemek elde değil. Yine de kitapta farklı bakış açıları ve uygulanabilir tavsiyeler de bulduk. Her yönüyle pratik olmaya dönük bir kitap, bazı bilimsel araştırmalara atıfta bulunulsa da tamamen gerçek hayattan hikayeler ışığında uygulamaya dönük tavsiyeler var. İkna konularındaki kitaplarla ilgiliyseniz, okuma listesinde olmaya aday bir kitap bu.

Dinlemeye başlayın

der ya kitap kulübünün 38. buluşmasında Chris Voss’un Sen Bitti Dediğinde adlı kitabını konuştuk.Chris Voss uluslararası rehine davalarında çalışan eski bir FBI müzakerecisi. Kariyerindeki tecrübelerine dayanarak hayatınızın her alanında kullanabileceğiniz müzakere tekniklerini sunuyor.Kitap kulübünde beni en mutlu eden şeylerin başında üyelerin görüşlerini sakınmadan dile getirebildikleri bir güven ortamı bulmaları geliyor. Bu defa da kitabı beğenenler ve beğenmeyenler vardı. Hatta bir arkadaşımız beğenenlerin erkek, beğenmeyenlerin kadın arkadaşlarımız olduğu tespitini yaptı. Hatta kadınların iyi iletişimci oldukları için kitaba çok tezahürat yapmadıkları ama erkeklerin kitaptaki tavsiyeleri çok yararlı buldukları gibi espriler de yapıldı. Şaka bir yana kadın veya erkek beğenmeyenlerdeki rahatsızlığın iki nedeni olduğunu düşünüyorum. İlki kitaptaki teknikleri manipülatif bulmaları. Yani bir rehine arabuluculuğunda güvenlik güçlerinin korsanlarla görüşmesinde bu taktikler doğal karşılanır ama iş yerinde veya evde samimiyetsiz hatta etik dışı bulunabilir. Bir diğer konu da kültürel farklılıklar. Kitaptaki örneklerin bizim toplumumuza veya kültürümüze çok uygun olmadığı gibi görüşler de dile getirildi ki hak vermemek elde değil. Yine de kitapta farklı bakış açıları ve uygulanabilir tavsiyeler de bulduk. Her yönüyle pratik olmaya dönük bir kitap, bazı bilimsel araştırmalara atıfta bulunulsa da tamamen gerçek hayattan hikayeler ışığında uygulamaya dönük tavsiyeler var. İkna konularındaki kitaplarla ilgiliyseniz, okuma listesinde olmaya aday bir kitap bu.

Bunu paylaşın
Tartışmaya katılın