Sil! Emin misiniz?

Hafızanızdan bazı hatıraları, bilgisayarda dosya silmek kadar kolay olsaydı bunu yapar mıydınız?

Bunun mümkün olup olmadığını tartışmayacağım. Aslında sadece hatırladıklarımız değil, hatırlamadıklarımız da orada bir yerde klasörler içinde saklanıyor olmalı. Akıl almaz bir şekilde bu klasörlere ulaşmanın mümkün olabileceğine inanıyorum. Daha dün bir gecekondu mahallesinden geçerken camları solmuş gazetelerle kaplı bir dükkana bakar bakmaz çocukluğumdaki bir sokağa gitmeme ne demeli, ya da rüzgarın getirdiği bir anlık duyduğunuz bir kokunun sizi 40 yıl geriye bir okul kantinine götürmesine… Demek ki bunlar bir yerde saklanıyor, biz nasıl ulaşacağımızı bilmiyoruz.

Benim hafızam çok kötüdür. Çocukluğumu çok iyi hatırlamamamı, 6 yaşında doğduğum evden ve şehirden taşınmamıza bağlarım. Hatıraları tetikleyici uyarıcılar ortadan kalktığı için hiçbir hatıram pekişmemiş gibi gelir. Muhtemelen çok mesnetsiz bir açıklama, ama başka bir kulp bulamıyorum. Hadi o neyse de, ben 19 yaşındayken annem ve babamla gittiğimiz bir seyahatte yaşadıklarımızı annem kadar hatırlamamamı hiç açıklayamıyorum, hafızamın formsuzluğundan başka.

Yine de beni çok üzen, bana acı veren bir sürü hatıram var. Acaba onları silmek ister miydim? Tabii ki evet! Bana bu kadar acı verdiklerine göre…

Ama… o en acı hatıraları silsem, yeni bir acıya katlanmayı nasıl öğreneceğim? Beni utandıran bir anı yaşadığımı unutursam, nasıl bir insan olacağım?

Bu Pazar Sinema Kulübü’müzde “Sil Baştan”ı yani orijinal ismiyle “Eternal Sunshine of the Spotless Mind”ı tartışacağız. Film, ilişkilerinin sona ermesinin ardından birbirlerini hafızalarından silmek için bir prosedürden geçen iki kişiyi anlatıyor. Hadi siz de bu hafta sonu izleyip Pazar akşamı bize katılın!

Bunu paylaşın
Tartışmaya katılın

Okumaya devam edin