Yaşamboyu eğitim bana çok anlamlı geliyor. Öğrenme aşkı’nın VIA envanterimde güçlü yönlerim arasında birinci sırada gelmesine şaşırmıyorum. Okul ve öğrenmek arasındaki münhasır ilişki giderek zayıflıyor belki, yani öğrenmek için okul eskiden olduğu kadar şart değil. Ama okulun, sınıfın gerçekten bir büyüsü var.
Sağlık sektöründeki kadınların gelişimini desteklemek amacıyla BÜYEM (Boğaziçi Üniversitesi Yaşamboyu Eğitim Merkezi) ve PWN Istanbul, UNSDSN Turkey (Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Çözümleri Ağı) ve Awen for Us desteği ile hayata geçirdiği “Sağlığa Yön Verecek Kadın Liderler Gelişim Programı” ikinci mezunlarını verdi. Ben de ilkinde olduğu gibi katılımcılara tasarım odaklı düşünmeyi anlatmıştım. Cumartesi günü proje sunumları ve sertifika töreni vardı. Tamam hepsi iş insanı, çok kurumsal şirketlerde çalışıyorlar, hepsi lider adayı. Ama yine de farklı şirketlerden ama aynı sektörden arkadaşlarıyla ortaya koydukları projeler için duydukları heyecan görmeye değerdi. Nasıl özel hayatlarından kısıp çalışmışlar, haftasonları buluşmuşlar, bunu yaptıran hem öğrenme hem birlikte ortaya bir değer koyma aşkı! Yine bir merak, işbirliği, çeşitlilik ve olumlu yaklaşım, yani değer yaratmanın formülü örneği. Eylem odaklılık ise şimdi başlıyor. Sundukları projelerin hayata geçmesi için metorlardan maddi-manevi destek sözleri aldılar, hatta biri için ben de desteğimi esirgemeyeceğimi belirttim 😊 Umarım bu kolektif emeklerin (kolektif diyorum çünkü birinci dönemden gelen projelerin üstüne inşa edilmişler de var) hayata geçtiğini görürüz, ben de buradan memnuniyetle paylaşırım.
Üniversitelerin klasik eğitim içindeki yeri sorgulanır hale geliyor olabilir. Ama bence yönetici eğitimi (executive education) için, çalışma hayatına atılmış kişilerin akademisyenlerle bir araya gelmesi ve tabii yeni şeyler öğrenmenin, denemenin biraz da okula dönmenin gençlik aşısı ve heyecanı ile harmanlanması üniversitelerin ağırlık kazanacak rolü olabilir.