ChatGPT: Eğitim için yıkıcı bir uygulama

Yeni nesiller bu karikatüre gülmeyecek. 😏

Selçuk Erdem’in yaklaşık 8 yıllık şu karikatürüyle beraber belki tüm eğitim sistemi tarihe karışıyor. Makinenin gayet güzel cevapladığı, anlamayana tane tane anlattığı bir hayatta (bakınız ChatGPT’nin aşağıdaki paragrafı), eğitim sistemi çocuklara böyle sorular sorup ne öğrendiklerini ölçemeyecek. Üstelik bu soru tam olarak bir bilgi de ölçmüyor, bir sosyal beceriden bahsediyor. Ama makine onun da pek ala üstesinden geliyor, duygusu olmasa da.

Tamam hesap makinesi çıkınca kafadan çarpmayı bırakmadık, bizim çocuklar da bize göre epey geç olsa da öğrendiler. Ama kimse de oturup kağıt üstünde çok basamaklı sayıları çarpmıyor.

Şimdiye kadar hala çocuklara ne öğretmemiz, nasıl öğretmemiz gerektiği layıkıyla tartışmadı, sadece bizde değil, dünyada da. Biliyoruz yetkinlikler çarşaf çarşaf yayınlanıyor, 2025, 2030 öngörüleri… Mutlaka farklı denemeler var fakat ana akım eğitimde aynı ders isimleri, aynı konular, aynı sınavlar benim bildiğim 40 küsur senedir devam ediyor. İlköğretim seviyesinde felsefe, sanat konuşan veya sınavda bunları soran yok. Oysa ilerleme bu ikisinden gelecek: Var olanı sorgulamaktan ve yerine yeni bir şey koyma yaratıcılığından. Bilim iyi ki var, ama bu ikisi olmadan hayata faydası olan bir şey üretmek mümkün değil.

Düştük yine “büyüklerin” hoşlanmadığı soru sormanın, sorgulamanın, yazım, çizim gibi “boş işlerle” uğraşmanın eline!

ChatGPT’ye karikatürdeki soruyu sordum işte yanıtı:
“Kadın ruhundan anlamak” ifadesi, bir kadının düşüncelerini, duygularını ve ihtiyaçlarını anlamaya çalışmak anlamına gelebilir. Bu, bir kadının ne hissettiğini, ne düşündüğünü ve neye ihtiyacı olduğunu anlamaya çalışmaktır. Örneğin, bir kadının açıkça söylediği bir şeyi yapmak yerine, onun ne istediğini anlamaya çalışarak ona yardımcı olabilirsiniz. Ayrıca, bir kadının düşüncelerini ve duygularını paylaştığında onları dinleyerek ve anlayarak onun ihtiyaçlarını karşılayabilirsiniz.

Bunu paylaşın
Tartışmaya katılın

Okumaya devam edin